Roman Sanatı kitaplarını, Roman Sanatı sözleri ve alıntılarını, Roman Sanatı yazarlarını, Roman Sanatı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Her insanın yaşamı iki ayrı yaşam türünden oluşur; bunlardan biri, insanın her gün zaman içinde geçen, dakika ve saatlerle ölçülen yaşamıdır; öteki ise, değerlere göre sürdürdüğü yaşamdır
...gerçekten de roman, asıl yaşamdakinden daha kolay anlaşılır, dolayısıyla daha başa çıkılabilir bir insan soyu göstererek, kendimizi derin ve güçlü sanmamızı sağlar.
Dostoyevski'de kişiler ve durumlar her zaman kendi boyutlarını aşan anlamlara gelir, sonsuzluğa yönelirler. Bireysel niteliklerini yitirmeden genişleyerek sonsuzluğu kucaklar, onun da kendilerine kucak açması için çağrıda bulunurlar. Siena'lı St. Catherine'in şu sözünü onlara da uygulayabiliriz: Nasıl ki balık denizin, deniz balığın içindeyse; Tanrı ruhun, ruh da Tanrının içindedir. Dostoyevski'nin yazdığı her tümce böyle bir genişleme duygusu yaratır; bu duygu yazarın romanlarının en belirgin yönüdür. Dostoyevski bildiğimiz anlamda büyük bir romancıdır.
Günlük yaşamda görmüşsünüzdür, meraklı insanların belleği hemen her zaman zayıftır; sonra, bu gibi kimseler genellikle budala oluyorlar. Biri, size kaç kardeşiniz olduğunu sorarak söze başlıyorsa, bilin ki candan ilgi duyan bir kimse değildir. Aradan bir yıl geçsin, kendisiyle yeniden karşılaşın, büyük bir olasılıkla kaç kardeşiniz olduğunu soracaktır: Ağzı gene şapşalca yarı açıktır, gözleri gene yuvalarından dışarı uğramış gibi patlak patlaktır.