Rommel Sözleri ve Alıntıları
Rommel sözleri ve alıntılarını, Rommel kitap alıntılarını, Rommel en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Savaş sonrasında Rommel'in anıları "Rommel Belgeleri" adıyla yayımlandı. Adına ve kariyerine adanmış bir müze olan tek III. Reich üyesi odur.
Sayfa 309 - Kastaş Yayınevi, 1. BaskıKitabı okudu
Almanya'nın Çöküşü
Stalingrad Muharebesi II. Dünya Savaşı'nın kesin bir dönüm noktasıdır. Bu savaş, tarafların tüm güç ve azimlerini ortaya koydukları, boğaz boğaza devam eden ve sonuçta, toplam kayıpların, neredeyse iki milyona ulaşmasıyla, askerî tarihin en kanlı savaşıdır. Almanya ve Führer için büyük çöküşün başlangıcıdır. Artık Doğu Cephesi'nde Almanya'nın zaferi mümkün değildir. Kuzey Afrika'da takviye birliklerinin gelmesini bekleyen General von Arnim ve Feldmareşal Rommel'e gelen son haber şöyledir:
"Mihver kuvvetleri toplamının, neredeyse dörtte biri bu muharebe sırasında kaybedilmiştir."
Sayfa 267 - Kastaş Yayınevi, 1. BaskıKitabı okudu
İngiliz General John Kıszely'nin Rommel Hakkındaki Görüşleri
Çok karizmatik bir lider. Savaşı cephenin en önünden yönetiyor. Eğer aklına yatmazsa emirlere itaat etmiyor. Ama bazı istisnalar var; bazen de Rommel planını çok çabuk değiştiriyor. Savaşta ilk hamle şansını yakalamak ve onu korumak onun en önemli prensibidir. Saldırmadan önce mutlaka düşmanın zayıf tarafını tespit edecek bir önsezi ve içgüdüye sahiptir. İngilizler havada üstün olduğu için Rommel onları karada mağlup etmek durumunda. Eşi ve oğluna çok düşkündür. Her gün eşine mektup yazar. Savaş ve ceza hakkındaki görüşlerini eşiyle paylaşır. Bu mektuplar eşinin dünyada her şeyden önemli olduğunu gösteriyordu.
Sayfa 222 - Kastaş Yayınevi, 1. BaskıKitabı okudu
(Albay Bayerlayn'ın sorusu üzerine Rommel'in söyledikleri)
"... Bu geceden itibaren Fuka mevzilerine çekilecek ve elimizde ne kalmışsa onları kurtarmaya çalışacağız. Kolordunun emir komutasını sana veriyorum. Eğer emre itaatsizlikten dolayı harp divanına dahi verilsek kararımızdan dönmeyeceğiz. Birliklerine vereceğin bütün emirlerin altına benim adımı yazabilirsin. Yeni görevinde başarılar dilerim."
Direnmeye çalışmanın tüm birliklerin kaybedilmesi anlamına geleceğini bilen Rommel, Hitler'in emrine karşı, geri çekilme emri vermişti.
Sayfa 216 - Kastaş Yayınevi, 1. BaskıKitabı okudu
Barbarossa Harekâtı, Rommel için bir hayal kırıklığı olmuş, çok gerek duyduğu takviyeleri alamamış, başarılarından ötürü Hitler tarafından feldmareşal rütbesine yükseltildiği ve asasının gönderildiği telgrafla bildirildiğinde:
- "Keşke bu asa yerine bir tümen gönderseydi" diyecektir.
Sayfa 46 - Kastaş Yayınevi, 1. BaskıKitabı okudu
İngilizleri ikinci kez dize getiren ikinci kumandan: Rommel
ve Tobruk şehrini ele geçirdi, 33 bin İngiliz askerini teslim aldı. Bu başarıyla beraber Rommel adını dünyaya duyurmuş ve kendisi Hitler tarafından mareşalliğe (Generalfeldmarschall) terfi ettirilmişti. Rommel düşman tarafının bile sempatisini kazanmıştı. Winston Churchill, Avam Kamarası’nda yaptığı konuşmada şu sözlere yer vermişti: “Singapur’u kaybettik, doğudaki topraklarımız elden gidiyor, ama savaşın tüm karışıklığına rağmen şunu diyebilirim ki, en azından karşımızda (Rommel’i kast ederek) çok cesur ve yetenekli bir general var.”
General Erwin Rommel 88 mm.'lik bu uçaksavarı tanksavar olarak Fransa ve Kuzey Afrika'da ilk kullanan kişi oldu.
“Çöl Tilkisi” (Wüstenfuchs)
tankların arkasına teller taktırarak oluşturtuğu toz bulutlarıyla İngilizleri şaşkına çevirmiş; İngilizler büyük bir birliğin kendilerine saldırdığını düşünmüş ve pek çoğu savaş alanından geri çekilmiştir.
Çöl Tilkisi
Rommel: "Bu salaklar neden bizi vuruyor, teslim olmalarını söyle! Tobruk çoktan teslim oldu." Dedi. Bu görevin intihardan hiçbir farkı yoktu. Uzaktan bağırdım: "Kes şunu, savaş bitti". İngilizce hakkında bildiğim tek şey buydu. Belli ki durup ateş etmeye devam etme niyetleri yoktu. Döndüğümde Rommel'in tüm personeli ortadan kaybolmuştu. Kızgınım. Kendi kendime "Bak, seni umursamıyor" diye düşündüğümde depresyonda hissettim. Sonra bana çok zekice bir şey söyledi. "Bir ordunun başında lider olmak ve binlerce insanın hayatından sorumlu olmak istiyorsanız, bireylerin kaderiyle yüzleşemezsiniz. Eğer yaparsanız hedef kaybedilir. Sorumluluk alamazsınız." Bunu çok aydınlatıcı buldum.
Zira Binbaşı Burckhard'ın paraşütçü ve gözü pek komandoları Libya'ya geldikten sonra, birkaç motosiklet ve Volkswagen araç ile İngiliz kıtalarının arkasına sızarak, İngiliz nöbetçileri esir alıyor, yiyecek, içecek, sigara, koyun ve kuzu ne bulurlarsa toplayıp dönüyorlardı. Hatta bir keresinde Hint bando bölüğünün boru, trampet ve diğer çalgı aletlerini toplayıp çala çala geri dönmüşlerdi.
Sayfa 87 - Kastaş Yayınevi, 1. BaskıKitabı okudu
"Ben size taarruzu değil, Ölmeyi emrediyorum."
Bu sözlerin sahibini hatırlamış olmalısınız.
Fakat Rommel bir şeyi çok iyi biliyordu. Düşünmenin gücünü.
Çoğunlukla birlik komutanları savaşın gelişmesine göre karargâhı ile beraber bir durum muhakemesi yapar ve bir karara varır. Bu karar emir hâline getirilerek ast birliklere ulaştırılır. Yani genel olarak ast birlikler, komutanın savaşı geride karargâhından idare ettiğini bilir. Ancak Rommel karargâhında durmuyor kritik yer ve zamanda, bir tankın üzerinde en önemli yerlerde görülüyordu. Ayrıca kendi gerekli olduğuna inandığı durumlarda ana karargâh ile iletişimi kesiyor ve kendi kararlarını uygulayarak zafere ulaşıyordu. Bu Rommel'i diğer komutanlardan ayıran en önemli özelliği idi. Başarılarını takdir eden Hitler tarafından değer verilmesi sayesinde, üstlerinden bağımsız hareket edebiliyordu.
Sayfa 15 - Kastaş Yayınevi, 1. BaskıKitabı okudu
Mustafa Kemal Atatürk 1936 yılında Eskişehir Tayyare Alayı' nı yaptığı ziyarette;
''Geleceğin en etkili silahı da, aracı da hiç kuşkunuz olmasın tayyaredir. Bir gün insanoğlu tayyaresiz de göklere yürüyecek, gezegenlere gidecek, belki de aydan bize haber yollayacaktır. Bu mucizenin gerçekleşmesi için 2000 yılını beklemeye gerek kalmayacaktır. Gelişen teknoloji daha şimdiden bunu müjdeliyor. Bize düşen görev ise, batıdan bu konuda fazla geri kalmamayı temindir''
Sayfa 81 - Kastaş YayıneviKitabı okudu
Devam eden günlerde ve dört sene sonra, hatta 1945 yılına kadar kaç milyon insan hayatını kaybedecek bilmiyoruz. Dünya, şöhret peşinde olan, kin dolu, intikam duyguları ile büyümüş, psikopat, sevgisiz, insanlıktan uzak, kalpsiz ve acımasız insanlarla yönetildiğinde, bu acılar hep yaşanacak.
Kastaş YayıneviKitabı okudu