5 yaşında kaybettiği annesi İsabella’nın doğal nedenlerle ölmediğini keşfeden Daniel, buna sebep olan kişinin peşine düşmeye karar vermiştir, diğer yandan annesi ve David Martín arasındaki tanışıklığın gizemini de çözmeyi kafasına koymuştur.
Diğer yandan Alicia Griss ise, Milli Eğitim Bakanı Mauricio Valls’in ortadan kaybolması sonucu nerede olduğunu bulmasıyla görevlendirilmiştir.Mauricio Valls ise eskiden Montjuic Cezaevi’nde müdür olarak görev yapmış, orada hapis yatan Fermin, Salgado, deli yazarımız Davíd Martín ve Ruhlar Labirenti adlı serinin yazarı olan Víctor Mataix ile ortak bir geçmişe sahip bir adamdır, hatta Daniel’ın annesi İsabella ile de.Ve bu öyle bir geçmiştir ki bir çok acı, gizem, haksızlık, ölüm taşıyordur.Ancak bu geçmiş, sonunda gizli kalması sağlanmış sırların, büyük uğraşlar sonucu açığa çıkmayı başarmasıyla son bulacak.
Mükemmeldi.Davíd Martin hakkındaki soru işaretlerim son buldu bu kitapta.Julian Carax’ı tekrar görmek çok güzeldi.Alicia ise hayran kaldığım bir başka karakter oldu.Daniel ve Fermin’e zaten diyecek lafım yok.Bütün karakterler kalbimde yer ettiler.Daniel’ın oğlu da dahil.Dört kitap arasındaki bağlantılara hayran kaldım, bütün taşlar tık diye yerine oturdu resmen.Yazar her ne kadar karışık okuyabilirsiniz dese de sırayla okunmalı bence diğer türlü anlaması zor olur ve varacağınız keyfi sekteye uğratır.Seri ve yazar artık favorilerimde olsa da Rüzgârın Gölgesi’nin bende ayrı bir yeri olacak.Okumayan çok şey kaybeder.