Ruhu'l Beyân Kuran Meali Ve Tefsiri (23 Cilt Takım)

İsmail Hakkı Bursevi

Ruhu'l Beyân Kuran Meali Ve Tefsiri (23 Cilt Takım) Sözleri ve Alıntıları

Ruhu'l Beyân Kuran Meali Ve Tefsiri (23 Cilt Takım) sözleri ve alıntılarını, Ruhu'l Beyân Kuran Meali Ve Tefsiri (23 Cilt Takım) kitap alıntılarını, Ruhu'l Beyân Kuran Meali Ve Tefsiri (23 Cilt Takım) en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kadın vardır, çerden çöpten aş eder; kadın vardır, pişmiş aşı taş eder.
Peygamber Efendimiz şöyle buyuruyor; "Eğer İsrâîloğulları olmasaydı yemek kokmaz, et bozulmazdıEğer Havva'nın hıyâneti olmasa idi kadın kocasına ebediyyen hıyânet etmezdi" Kokuşma onların vaktinde başladı ve devam etti. Çünkü bir şeyi başlatan başkalarının da o işi yapmasına etken olur. Aynı şekilde kadınlarda devam eden hıyânet de Havvâ ile başladı. Şeytan kadınların anası Havvayı Âdem'den önce kandırmakla Âdem'e ihânet ettirdi. Yasak ağaçtan yiyen Havvâ ise daha sonra Ådem'e gidip bu işi güzel göstererek ona da yedirdi. Sa'dî der ki: Her kimin hânesi ma'mûr, hanımı dost canlısıysa, Cenâb-ı Hakk'ın rahmet nazarı ondan yana demektir. •••••••••••••••••••••••••••••••••• Aklıma nedense bizim terekeme milletinin şu sözleri geldi; Avradın güzel ise ne işin var toy evinde toy senin öz evinde gir oyna çık oyna,avradın çirkin ise ne işin var ölüm evinde ölü senin öz evinde gir ağla çık ağla.
Bilsin ki insan için kendi çalışmasından başka bir şey yoktur. (Necm 39)
Reklam
Süleyman (a.s.) zamanında bir kuş vardı. Sesi ve görünüşü oldukça güzeldi. Adamın biri bunu bin dirheme satın alıp evine getirerek kafesin içine koydu. Bir başka kuş gelip kafesin üzerinde ötünce bu kuşun sesi kesildi. Durum kendisine haber verilince Süleyman (a.s.): “Kuşu bana getirin.” buyurdu. Kuş getirilince Süleyman (a.s.) ona: “Ey kuş! Sâhibinin senin üzerinde hakkı var. Çünkü seni yüksek bir fiyata satın aldı. Söyle bakalım niçin sustun?” diye sordu. Kuş: “Ey Allah’ın peygamberi! Sâhibime söyle, bana gönül koymasın. Ben kafeste olduğum sürece asla ötmem.” diye cevap verdi. Hz. Süleyman (a.s.): “Niçin?” deyince o: “Çünkü benim bağırıp inleyişim, vatanımdan ve çocuklarımdan ayrı kalışım sebebiyle idi. Kafesimin üzerine gelip öten bir kuş bana: “Sahibin seni sesinin güzelliğinden dolayı kafese koydu. Sus ki kurtulasın.” diye akıl verdi.” dedi. Süleyman (a.s.), kuşun söylediklerini sâhibine bildirince: “Ey Allah’ın nebîsi! Onu serbest bırak. Çünkü ben onun sesinin güzelliği sebebiyle satın almıştım.” dedi. Süleyman (a.s.), ona ödediği bin dirhemi adama vererek kuşu serbest bıraktı. Kuş uçtu ve: “Ey bana böyle güzellik bahşeden, gökyüzünde uçuran, sonra da kafeste sabrettiren Allah’ım, Sen Sübhansın!” diyerek gözden kayboldu. Süleyman (a.s.) şöyle buyurdu: “Sızlanıp bağırdığı sürece kuş kafesten kurtulamadı. Fakat sabredince kurtuldu.”
Erkam Yayınları cilt 02
Bilsin ki insan için kendi çalışmasından başka bir şey yoktur. (Necm 39) --- Şeyh Fakîh Kâdî İmam Müfti’l-Enâm İzzüddin b. Abdüsselam bu âyeti delil göstererek ölünün okunan Kur’an’dan istifâde edemeyeceğine dâir fetva verirdi. Bu zat vefat edince dünyadaki sohbet arkadaşlarından birisi onu rüyada görüp “niçin bu fetvayı verdiğini” sorarak dedi ki: “Sen okunup da hediye edilen Kur’ân’ın sevabının ölüye ulaşmayacağını söylüyordun. Peki, şimdi kanâatin nedir?” O şöyle cevap verdi: “Ben bu sözü dünyada iken söylüyordum. Ancak şimdi bu fikrimden döndüm. Zira ben anladımki okunan Kur’ân’ın ölüye ulaşması haktır ve bu Allah’ın keremiyle tahakkuketmektedir.”
Erkam Yayınları, Cilt 20
Nefs, oruçla öldürülür. Zekatla yıkanıp temizlenir, namazla ruhani miraca tırmanır ve nihayet hac ile vuslata kavuşur.
Reklam
İnsanı azâba götüren şeylerin başında günahda ısrâr ile başkalarının hatâ ve kusurlarıyla uğraşmak gelir.
Peygamber Efendimiz (s.a.) buyurur ki: “Ben öyle bir âyet biliyorum ki insanlar bu âyeti alsalar kendilerine yeter. Bu âyet; “Kim Allah’tan korkarsa Allah ona bir çıkış ihsan eder ve ona beklemediği yerden rızık verir” âyet-i kerimesidir. | İbn Kesir, IV, 379
Erkam Yayınları
Muhâlefeti terk etmektir...
Hakîm Tirmizî şöyle demiştir: “Rasûlullah (s.a.)’i örnek almak, O’na uymak, sünnetine tâbi olmak, sözde ve işte O’na muhâlefeti terk etmektir.”
Ebû Yûsuf (r.h.)’ın şöyle dediği rivâyet edilmiştir: “Bir adam çıkıp peygamberlik iddiâsında bulunduğu zaman kim ondan mûcize göstermesini isterse kâfir olur. Çünkü o nassı, inkâr etmiştir. Bu konuda şüphe etmesi de aynıdır. Kur’an nassı, hakkı bâtıldan ayırmıştır. Hz. Muhammed (s.a.)’in vefâtından sonra kim peygamberlik iddiâsında bulunursa, onun dâvâsı ancak bâtıldır.” Ebû Hanîfe (r.h.) zamanında bir adam peygamber olduğunu iddiâ etti ve: “Bana mühlet verin, size bir takım alâmetler/mûcizeler getireyim.” dedi. Ebû Hanife: “Bu kimseden alâmet/mûcize taleb eden kâfir olur. Çünkü Hz. Peygamber (a.s.): “Benden sonra peygamber yoktur” buyurmuştur.” dedi. İmam’ın Menâkıb’ında böyle geçmektedir.
Sayfa 413 - Erkam Yayınları, Cilt 15
540 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.