Abdullah İbn-i Abbas (radıyallahu anhuma) şöyle buyurmuştur: "Allah Tealâ Kur'an-ı Kerim'e uyanı, dünyada dalâletten (batıla sapmaktan) veya ahirette de meşakkate (zorluğa) düşmekten muhafaza eder."
İmanda bişaret (müjde), namaz da keffaret (günahların silinmesi), infakda ise taharet (malın temizlenmesi) bulunmaktadır. Hasılı kelâm iman izzet, Namaz kurbet (Mevlâya yakınlık) infak ise ziyade (bereketli fazla kâr) kazandırmaktadır.
"Kendi tatbik etmediği hâlde, sadece sözüyle vaaz edenin sözü boşa gider (kimse onu tutmaz) fiili ile vaaz eden (söylediğini yapan) in sözleri ise ok gibi (milletin kalbine) işler."
Avf İbn-i Abdullah (Rahmetullahi Aleyh) dan rivayet edildi ki, Ehli hayır (iyi kişiler) bir birlerine üç kelime yazarak vaaz ederlerdi :
1- Kim ahiret için amel eder (çalışır) sa, Allah-u Tealâ onun dünya işlerine kâfi gelir, yani işlerini yoluna koyar.
2- Kim kendisiyle, Mevlâsının arasını ıslah ederse, yani emirlerini tutup yasaklarından kaçarak Mevlâ ile arasını düzeltirse, Allah-u Tealâ da, onunla insanların arasını düzeltir.
3- Kim serîresini (içini) ıslah ederse, Allah-u Tealâ'da onun alâniyetini (dışını) ıslah eder (düzeltir).