Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

En Eski Ruslar Gönderileri

En Eski Ruslar kitaplarını, en eski Ruslar sözleri ve alıntılarını, en eski Ruslar yazarlarını, en eski Ruslar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İlk önce Rus hükümdarlarının Hazar unvanı "Kağan"ı benimsemiş olması ilginçtir; bu, kendilerini bir anlamda Hazarların ardılı olarak gördüklerinin bir işaretidir. Yine Rus hükümdarlar, Hazar hükümdarlarınca çokça kullanılan yaba biçimli tamga'yı (erk simgesi) da benimsemişlerdi (bugün bağımsız modern Ukrayna'nın amblemi olmuştur bayraklarına işli).
Rus ülkesinin ilk Hıristiyan hükümdarı Olga, Konstantinopolis'te Helena (Yelena) adıyla vaftiz edilmişken, I. ve II. Vladimir'in vaftiz adları Basil'di (Vasili); Yaroslav'in Hıristiyan adı Georgios'tu (Yuri). Keşişler ve rahibeler (çoğunlukla önceki adlarının başharfiyle başlayan) yeni bir Hıristiyan adı alıyorlardı.
Sayfa 122Kitabı okudu
Reklam
Genelde Hıristiyanlaştırma sürecinin, zor kullanma yerine sağduyu ilkelerini uygulama ve ikna yoluyla barışçıl bir biçimde ilerlediği anlaşılıyor.
Sayfa 118Kitabı okudu
Rus'un 988-89 yıllarından başlayarak bağlandığı Hıristiyan Kilisesi en azından biçimsel olarak hâlâ evrensel (ekümenik) ve bölünmemişti.
Sayfa 124Kitabı okudu
Latinceye dayanan BATI ile daha çok Yunanca konuşan DOĞU arasındaki gerilimlerin önceki yüzyılda su yüzüne çıkmış olduğu doğrudur.
Sayfa 125Kitabı okudu
Batı ile Doğu arasındaki bölünme 1054 yılında meydana geldi. Bunun gerekçelerini, ayindeki bazı farklılıkların ve Kutsal Teslis'in hangi formüle göre tanımlanacağına ilişkin hayli önemli bir mesele oluşturuyordu. Bu sorunlar kolayca çözülebilirmişe benziyor olabilirdi ve aslında inançlılar kitlesinden çok hiyerarşinin yukarısındakileri ilgilendiriyordu; ne var ki iki taraf arasındaki rekabet zamanla iyice kızıştı ve bölünmeyi gidermeye yönelik birkaç çaba kısa ömürlü oldu.
Sayfa 125Kitabı okudu
Reklam
Konstantinopolis 1204 yılında IV. Haçlı Seferi sırasında yağmalandıktan ve bunun ardından tarihsel Bizans toprakları üzerinde rakip bir Latin Kilisesi örgütlenmesi kurulduktan sonra, Doğu'nun Batı'ya yönelik korkusu ve güvensizliği toplumun her katmanına derinlemesine işledi.
Sayfa 125Kitabı okudu
Rusça konuşma dili zaten yavaş yavaş Kilise Slavcasından ayrılıyordu); kutsal kitaplara yanlışlar ve anlaşılmaz şeyler sızmıştı; çeşitli Ortodoks ülkelerde farklı farklı uygulamalar vardı. Katolikliğin ve Protestanlığın (kimi zaman siyasal tehditle birleşmiş) düşünsel tehdidinden kaçınılamıyordu; ilahiyat felselefinin gelişimine ket vurulmuştu ve bilimin varlığından söz edilemezdi.
Sayfa 146Kitabı okudu
Petro Moskova'ya dönüşünün ertesi gününde, aristokrasinin üyelerince törenle selamlandı ve onlara gülünç görünen bir hareette bulundu Keskin bir jilet çıkarıp aristokratların sakallarını traş etmeye başladı. Acı verici olduğuna şüphe olmayan bu hareket ne işin içindekilere ne genelde halka o kadar komik gelmişti. Petro'nun bundan böyle izleyeceği "Batılılaşma" politikasının sembolik bir hareketi olarak yorumlanmıştır. (Yıl 1698)
Sayfa 154Kitabı okudu
PETRO Batı Avrupa giysileri giyme zorunluluğu getirerek sınıflar arasında hemen gözle görülür ve aşılamaz bir ayrıma neden oldu. Geri dönüp bakıldığında bu, organik görünen Rus toplumunun sonunu acımasızca simgeliyordu ve bu organik toplum zaten "Rossiya"ya dönüşmekteydi.
Sayfa 155Kitabı okudu
20 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.