En Eski Rüzgarın Savurduğu Yerde kitaplarını, en eski Rüzgarın Savurduğu Yerde sözleri ve alıntılarını, en eski Rüzgarın Savurduğu Yerde yazarlarını, en eski Rüzgarın Savurduğu Yerde yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kısa bir soluk almak isteyenler için öneririm ....
Kitaba başlarken zezenin 90lı yıllarda yaşayan bir klon halini Tuğrul olarak hissettim..
Kendimi televizyon karşısında 90lı yıllara değinen bir dizi izledim varsaydım.
Sonra kitap artıkça bir an küçük Tuğrul'un zeze olduğunu hissettim zezenin bir ağacı vardı Tuğrul'un sığınacak odası... daha doğrusu kafesi...
Zaman zaman tugrulun viskos masasında bir biblo gibi olduğunu hissettim.. Tuğrul olsaydım bu kadar içimden konuşmaz bu denli susmazdım... en azından avazım çıktığı kadar neden diye bağırırdım yada baba neden?????? Diye çığlık atardım
Ama kitabın bittiği yer benim için yeterli değildi tuğrulun bir gün en iyi arkadaşı Güneşi bulmasını içten içe bekledim ...
Yıllar sonra yan yana oturup kafalarını göğe kaldırıp özgürlüğü yan yana hissetmelerini çok istedim
Tugrula burdan seslenmek istiyorum iyi arkadaşlar hatta sessizliğinde seni taniyabilecek anlayabilecek insan az bulunur...
Lütfen en iyi arkadaşın Güneşi bul ve arkadaşlığınıza sahip çık (gerçek hayat ve olaylar sonrası çok ütopik gelebilir bu isteğim lakin Tuğrul'un yüreği ve yalnızlığı ile düşünüyorum)
Rüya hünerli bir sihirbazdır,
Varlıkların boyutlarını
Ve birbirine olan uzaklıklarını değiştirir,
Yan yana uyıyan kişileri ayırır,
Birbirine uzaktaki kişileri kavuşturur.
Tuğrulu bazen kendi çocukluğuma benzettim. İnsan bu kadar ince düşünceli olunca hep kırılıyor. Hep yara alıyor. Bazı yerlerde Tuğrulun içinden değil de gerçekten sesli isyan etmesini isterdim. Tabi kitabın sonunda Güneş ile karşılaşması iyi olurdu. Birlikte gökyüzüne bakabilmek için.. Beğenerek okuduğum kitaplar arasında yerini aldı...
Rüya hünerli bir sihirbazdır,
varlıkların boyutlarını
ve birbirlerine olan uzaklıklarını değiştirir,
yan yana uyuyan kişileri ayırır,
birbirine uzaktaki kişileri kavuşturur.
Hayatımda ilk kez birine sonsuza dek veda etmiştim. Meğer birine sonsuza dek veda etmek ne kadar yorucu ve hiç bitmeyecekmiş gibi süren bir eylemmiş; tıpkı yaşamak gibi.
Sevdiğim yok, eşim yok.
Ağardı bir gün daha.
Ey benim şans yıldızım
Gülümse bana.
Ağlama hıdırellez.
Ağlama be bana.
Acı ektim yerine.
Aşk yeşerecek,
Yeşerecek,
Başka bahara ...