Kitapsız, Kütüphanesiz bir ev, çiçeksiz bahçeye benzer. Okulda okudukları ile kalan ve daha okumak, öğrenmek, bilgisini arttırmak ihtiyacını hissetmeyen bir kimse de çiçeksiz bahçenin biçare bahçivanı gibidir.
Dünya, etrafını göremeyecek kadar meşgul olan siyasilerin idare ettiği bir yer haline gelmiştir; belki de çektiklerimizin çoğu bu nedene dayanmaktadır.
Öğretmenlik! Dıştan bakılınca üç ay yaz tatili, sene içi tatilleri ile çok kolay görünen bir meslektir. Hakikatte ise mesleklerin en zoru, en meşakkatlisidir. Vicdanlı bir öğretmen için, elindeki ham malzemeyi yoğurmak, şekillendirmek en ulvi, en zevkli bir vazifedir.Üzüntüleri kadar sevinçleri de çoktur. Yorucu, yıpratıcı, fakat semeresini gözle görülür bir şekilde veren bir meslektir. Ben kalbimi avukatlığa kaptırmamış olsaydım, muhakkak öğretmen olurdum.
Vicdansız, çıkarcı, ağzı söz yapan, ikna kabiliyeti kuvvetli birisinin siyasete atılması kadar büyük felâket olamaz. Tarih, bunların çevirdikleri dolaplar yüzünden mahvolan memleketlerin ve insanların hikâyesi ile doludur.
“Cervantes ise evliliği bir makasın iki parçasına benzetir. Eşler bir aradadır; çok defa aksi istikametlere gidip gelirler, tekrar birleşirler; fakat aralarına girmeye çalışanı muhakkak keserler, mahvederler.”
Sayfa 33 - Akdeniz Haber Ajansı YayınlarıKitabı okudu