Istırap, okyanusun kıyısındaki bir kayaya benziyor, diye düşündü. Uyku azap kayasını örten deniz gibi. Ama insan uyandığı zaman sular çekilmeye başlıyor ve çok geçmeden o kaya ortaya çıkıyor.
"Bizim de yaptığımız gibi, Paul. Bizim de yaptığımız gibi. Çok şey bildiğimizi sanıyoruz. Ama aslında bildiğimiz kapana kısılmış bir fareninki kadar. Hâlâ yaşamak istediğini sanan bel kemiği kırılmış bir fareninki kadar."
Evet, yazarlar kitaplarının başına birine adadıklarını belirten bir şeyler yazarlar. Bunun nedeni bencilliklerinin kendilerinde bile dehşet uyandırmasıdır.
Bana vız gelir... Hemen hemen doğruydu bu. Yaşadığı takdirde yeni bir roman daha yazabilirdi. Hatta isterse bu kitabı yeniden yaratırdı. Ama bir ölünün yeni bir piyano alması ne kadar imkânsızsa, roman yazması da o kadar imkansızdı.
Ben olgunluğa eriştikten sonraki yıllar boyunca <<yazar>> sözcüğünün benim için en önemli bir tanımlama olduğuna inandım.Ve o kadın bana bunu yaptı.Yapabildi.Korkunç bir şey... Kaçıp kurtulmam gereken bir yaratık.Annie gerçekten bir tanrıça. Eğer beni öldürmez se, içindekileri öldürecek...