"Toprakta gezen gölgeme toprak çekilince, Günler şu heyulayı da er geç silecektir, Rahmetle anılmak ebediyet budur amma, Sessiz yaşadım kim beni nerden bilecektir."
Mehmet Akif Ersoy
Evlâdım Mehmed Ali’ye
yâdigâr-i vedâdımdır .
Bana sor sevgili kâri’ sana ben söyleyeyim
Ne hüviyyette şu karşında duran eş’ârım :
Bir yığın söz ki, samîmiyyeti ancak hüneri;
Ne tasannu’ bilirim, çünkü, ne san’atkârım.
Şi’r için “göz yaşı” derler, onu bilmem, yalnız,
Aczimin giryesidir bence bütün âsârım !
Ağlarım, ağlatamam; hissederim, söyleyemem;
Dili yok kalbimin, ondan ne kadar bîzârım !
Oku, şâyed sana bir hisli yürek lâzımsa;
Oku, zîrâ onu yazdım, iki söz yazdımsa.
Size halletme düşer Dövmüş isem, kendi karım.
Keyfim ister döverim, sen diyemezsin: Dövme.
Bu tecavüz sayılır doğrusu haysiyyetime
– Hangi haysiyyetin, oğlum? O da varmış desene!