Safahat - Seçmeler
Mehmet Akif ErsoySafahat - Seçmeler Sözleri ve Alıntıları
Safahat - Seçmeler sözleri ve alıntılarını, Safahat - Seçmeler kitap alıntılarını, Safahat - Seçmeler en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Görmüyor gittiği yanlış yolu, zannım çoğunuz...
Size rehberlik eden haydudu artık kovunuz!
İKİ ARKADAŞ FATİH YOLUNDA
Olaydı koskoca millette bir beyinli kafa;
“Vücudu bir yana atmak,dimağı bir tarafa,”Akıllı kan değil”der de böyle yapmazdı.”
Ne oldu,sor bakalım?Milletin öz evladı,yabancıdan daha düşman kesildi birbirine!
Mehmet Akif
Sayfa 28 - BabıaliKitabı okudu
Hulâsa bukalemun fıtratinde züppelerin
Elinde maskara olduk. Deyin de hükmü verin!
Fakat bu maskaralıklar devam edip gitmez
"Adam benim neme lazım!" demekle iş bitmez.
Müslümanlık nerede! Bizden geçmiş insanlık bile...
Alem aldatmaksa maksat, aldanan yok, nafile!
Kaç hakiki Müslüman gördüm ise, hep makberdedir!
Müslümanlık, bilmem amma, galiba göklerdedir!
Nasil tahammül eder hür olan esaretine?
Kör olsun ağlamayan, ey vatan, felaketine!
" Alınız ilmini Garb'ın, alınız san'atını
Veriniz hem de mesainize son süratini"
Zulmü alkışlayamam, zâlimi aslâ sevemem;
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
Biri ecdâdıma saldırdımı, hattâ, boğarım!...
— Boğamazsın ki!
— Hiç olmazsa yanımdan koğarım.
Kurt uzaklardan bakar dalgın görürmüş merkebi
Saldırırmış ansızın yaydan boşanmış ok gibi
Lakin aşk olsun ki aldırmaz da otlarmış eşek
Sanki tavşanmış gelen, yahut kılıksız köstebek!
Kâr sayarmış bir tutam ot fazla olsun yutmayı
Hasmı, derken, çullanırmış yutmadan son lokmayı
Bir hakikattir bu, şaşmaz, bildiğin üsluba sok:
Halimiz merkeble kurdun aynı, asla fark yok
Burnumuzdan tuttu düşman; biz boğaz kaydındayız.
Bir bakın: Hâlâ mı hâlâ ihtiras ardındayız!
Nefes değil o soluklar, kesik kesik feryad;
Nazar değil o bakışlar, dümû- i istimdad*...
* Yardım isteme.
Sayfa 14Kitabı yarım bıraktı
Toprakta gezen gölgeme toprak çekilince, Günler şu heyulayı da er geç silecektir, Rahmetle anılmak ebediyet budur amma, Sessiz yaşadım kim beni nereden bilecektir.
Allah’a dayan, sa’ye sarıl, hikmete râm ol...
Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol.
(Mehmet Akif Ersoy,1919)
Bana sor sevgili kâri sana ben söyleyeyim
Ne hüviyyette şu karşında duran eş’ârım :
Bir yığın söz ki, samîmiyyeti ancak hüneri;
Ne tasannu’ bilirim, çünkü, ne san’atkârım.
Şi’r için “göz yaşı” derler, onu bilmem, yalnız,
Aczimin giryesidir bence bütün âsârım !
Ağlarım, ağlatamam; hissederim, söyleyemem;
Dili yok kalbimin, ondan ne kadar bîzârım !
Oku, şâyed sana bir hisli yürek lâzımsa;
Oku, zîrâ onu yazdım, iki söz yazdımsa.
Uyanın
Baksana kim boynu bükük ağlayan?
Hakk-ı hayatın senin ey müslüman!
Kurtar o biçareyi Allah için,
Artık ölüm uykularından uyan!
Bunca zamandır uyudun,kanmadın;
Çekmediğin kalmadı,uslanmadın.
Çiğnediler yurdunu baştan başa,
Sen yine bir kere kımıldanmadın!
Ninni değil dinlediğin velvele...
Kükreyerek akmada müstakbele,
Bir edebi sel ki zamandır
Sayfa 10 - Babıali kültür yayıncılığıKitabı okudu
Sarılır indirilir mevki-i müstahkemler,
Beşerin azmini tevkif edemez sun'-u beşer;
Bu göğüslerse Hüda’nin ebedi serhaddi
"O benim sun'-u bediim onu çiğnetme!" dedi.
Asım’ın nesli.. diyordum ya.. nesilmiş gerçek,
İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmiyecek!
Hulâsa, aile hissiyle cümle hissiyat;
Mukaddesatı için çırpınan yürekte olur.
İçinde leş taşıyan sineden ne hayr umulur?