Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Safevi Devletinin Kuruluşu ve Gelişmesinde Anadolu Türklerinin Rolü

Faruk Sümer

Safevi Devletinin Kuruluşu ve Gelişmesinde Anadolu Türklerinin Rolü Sözleri ve Alıntıları

Safevi Devletinin Kuruluşu ve Gelişmesinde Anadolu Türklerinin Rolü sözleri ve alıntılarını, Safevi Devletinin Kuruluşu ve Gelişmesinde Anadolu Türklerinin Rolü kitap alıntılarını, Safevi Devletinin Kuruluşu ve Gelişmesinde Anadolu Türklerinin Rolü en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İran'da Hoy şehrinin Kuzey Doğusundaki Çaldıran'da karşılaşan Osmanlı ve Safevi ordularında aynı dil konuşuluyordu. Bunların çoğu aynı ülkenin, aynı bölge ve yörelerin, aynı boy ve obaların çocukları idiler. İki taraf da "Allah Allah" diyerek yiğitçe dövüştü..
Ustaclular ve Şamlular
İlhanlılar'ın Celayir ve sulduz, Karakoyunlular' ın Baharlu ve Sa'dlu, Akkoyunlular'ın Musullu ve Pürnek boyları gibi, Ustaclu ve Şamlular da Safevi devleti için aynı ehemmiyette oymaklar idiler. Devletin kudretini devam ettirebilmesi, adeta bu iki oymağa dayanmasına bağlı idi. Çünkü hem sayıca kalabalık, hem de devlet idaresinde daha tecrübeli ailelere sahip idiler.
Sayfa 126 - TTK
Reklam
İran'ın Şi'ileştirilmesi...
XV. yüzyılın ikinci yarısında İran'daki halkın çoğunluğu Sünni mezhebindendi. (Şah) İsmail, buyruğundaki Anadolu Kızılbaş Türkleri ile kan ve ateş saçarak bu Kızılbaş Türklerin Şi'ilik anlayışını İran'daki Sünni halka kabul ettirdi. Bilhassa Şah İsmail devrinde bu Şi'ilik İranlıların anladığı Şi'ilikten birçok bakımlardan, farklıydı.
Sayfa 2 - Türk Tarihi KurumuKitabı okudu
Şah Tahmasb devri
1526 yılında Osmanlı ordusu Mohaç’ta Macarlar’a karşı parlak bir Zafer kazanırken, imparatorluğun anavatanında da kan gövdeyi götürüyordu.
Biz, ölüye değil diriye gideriz!
Şeyh Haydar zamanında yapılan devamlı ve sürekli propagandalar ile Anadolu'daki tarikat mensupları çoğalmış ve bunlar adak ve hediyeler ile Erdebil'deki şeyhlerini ziyaret etmeye başlamışlardı. Hatta bu kadar zahmet çekip Erdebile gidecekleri yerde Medine'ye gidip Hz Peygamberin türbesini ziyaret etmelerini tavsiye eden Sünni komşularına: "Biz ölüye değil diriye gideriz" cevabını veriyorlardı.
Sayfa 12 - Türk Tarihi KurumuKitabı okudu
“...Çaldıran’da karşılaşan Osmanlı ve Safevi ordularında aynı dil konuşuluyordu...aynı boy ve obaların çocukları idiler. İki taraf da ‘Allah Allah’ diyerek yiğitçe dövüştü...”
Reklam
TÜRKLERDE GÖRÜNÜR TANRILARA TAPINMANIN GEÇMİŞİ
Oğuzların tabipleri olan Kam-Şamanlara rastladıkları zaman secde ettikleri (namaz berend) bu tabiplerin Oğuzların mal ve canlarına hükmettikleri yazılmaktadır... Dikkate değer bir başka misalde şudur: Gazneli Mesud ile savaşan Selçuklu Tuğrul ve Çağrı Beyler 'biraz daha sabrettikleri takdirde zaferi kazanacaklarını söyleyen yıldızlar ilmiyle meşgul bir İranlı'ya zaferden sonra atlarından inerek secde etmişlerdi. Buna Türkçede 'yükünmek' denilmete idi.
Sayfa 7 - Türk Tarihi KurumuKitabı okudu
Anadolu'dan İran'a giden Türkler.
XV. yüzyılda İran'a Karakoyunlular'ın ve Akkoyunlular'ın göç ettiklerini biliyoruz. Bunlar yalnız Doğu Anadolu ile Güneydoğu Anadolu'da yaşayan Türk oymaklarının pek mühim bir kısmını götürmekle kalmadılar, Orta Anadolu'daki Türk oymaklarından bazılarının da İran'a göç etmelerine sebep oldular. Mesela Karakoyunlar Maraş, Elbistan bölgesindeki Ağaçerleri'nden (Tahtacı) bir kolu İran'a götürdüler ki, bu kol orada varlığını zamanımıza kadar devam ettirmiştir.
Sayfa 4 - Türk Tarihi KurumuKitabı okudu
Şah İsmail
Şah İsmail'in, müridlerinin ölüm dahil olmak üzere her türlü fedakârlığa seve seve katlanmaları, siyasi durumun müsait bulunması birer gerçek olmakla beraber, 13 yaşında her tarafta şiddetli tepki ile karşılanabilecek bir mezhebi temsil eden bir devlet kurması onun gerçekten büyük bir şahsiyet olduğunu göstermeye kâfidir.
Sayfa 43 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Çaldıran Muharebesi
İran'da Hoy şehrinin Kuzey Doğusundaki Çaldıran'da karşılaşan Osmanlı ve Safevi ordularında aynı dil konuşuluyordu. Bunların çoğu aynı ülkenin, aynı bölge ve yörelerin, aynı boy ve obaların çocukları idiler. İki taraf da "Allah Allah" diyerek yiğitçe dövüştü. Şah İsmail'in ordusunun sayısı Sultan Selim'inkine nazaran daha azdı. Fazla olarak Safevi ordusu ateşli silahlardan da mahrum idi. Buna karşılık ağır Osmanlı ordusu üç aylık yerden gelmiş, kızgın Temmuz güneşi altında, pek harap, ot bile bulunmayan, çıplak ve arızalı bir arazide günlerce yürümüştü.
Sayfa 38 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
42 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.