Sağdıç - Cümlemiz Bir Cümleyiz kitaplarını, Sağdıç - Cümlemiz Bir Cümleyiz sözleri ve alıntılarını, Sağdıç - Cümlemiz Bir Cümleyiz yazarlarını, Sağdıç - Cümlemiz Bir Cümleyiz yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sınır konulmadan büyütülmüş erkek çocuklar,sonuçta, sınır tanımayan, kural tanımayan erkeklere dönüşür toplumlarda; genelde sınır konularak büyütülmüş kız çocukları ise giderek ezilmiş kadınlara dönüşür.
Dünyanın, tek bir cümleden oluşan ilk romanı...
Kitabı okurken, sanki elimde üç farklı kitap tutuyor gibi hissettim genelde. Bir yanda editör ve okuyucuyu uyarma, bir yanda ana karakterleri oynatma, bir yanda sayfalar süren alt yazı ;)
Günümüz şartlarına uygun bir hiciv mi desem, "tokat" mı desem bilemedim,
Üstün Dökmen hocanın dilini her zaman beğenmişimdir bu biraz daha eksantrik diyebilirim.
Bana göre sakin okunması gereken bir kitap cümle sonlarına nokta konulmadığı için kafa karışması yaratabiliyor. Ama ben beğendim kitabı açıkçası. İncelememi kitabın üslubu tarzında "olduğu gibi" yapmaya çalıştım.
O vakit ne diyoruz; Mademki cümlemiz bir cümleyiz okuyalım, okutalım, öğrenelim, öğretelim, gelişelim, geliştirelim.
"ben, Şefaatli'deki bir ıhlamur ağacı olarak, suyu ve baharı bekledim bu sene de; yaz akşamları yapraklarım çok güzel kokuyormuş, öyle diyorlar. Ama ben anlamıyorum, koku alma duygum yok galiba; dün çınara, “Benim yapraklarımı, çiçeklerimi filan kaynatıp içiyormuş insanlar, iyi geliyormuşum, seni de kaynatıyorlar mı?” diye sordum, kaynatmıyorlarmış; sonra insanlar, koyunları, kuzuları da kaynatıp yiyorlarmış, onlar da iyi geliyormuş insanlara; otlar, sebzeler, meyveler, benim yapraklarım, hayvanlar, insanlara hep iyi geliyormuş, galiba bir tek İNSANLAR BİRBİRLERİNE İYİ GELMİYORMUŞ. Birbirleri ile iyi geçinemiyormuşlar, o yüzden de birbirlerini kaynatıp yemiyorlarmış"
"... döverdi, hep böyleydi Karagöz Hacivat'ı, sevdiği korumaya çalıştığı soydaşları Don Kişot'u, Gestapo üstün ırklı kardeşini, Sovyet polisi yoldaşını, ... vatandaş doktoru döverdi. Huzursuz insanların dünyası huzursuzdu yani,"