Sahaf Mendel

Stefan Zweig

Sayfa Sayısına Göre Sahaf Mendel Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Sahaf Mendel sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Sahaf Mendel kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sahaf mendel
Tek fark ettiğim uyuşuklukla karışık bir gerginlik, anlaşılması güç bir manevi huzursuzluk duygusuydu. Nasıl oldu bilmiyorum ama sonra birdenbire her şeyin farkına vardım. Yıllar önce bu kafeye gelmiş olmalıydım, gelişigüzel çağrışımlar duvarlarla, masalarla, sandalyelerle, bu yabancı, duman dolu odayla ilgili hatıralarımı canlandırdı.
Sayfa 9 - Dekalog Yayınları
Sahaf mendel
Hani insan kontrolü kaybettiğinde, zihinsel güçlerinin yetersizliğini ve eksikliğini fark ettiğinde hep sinirlenir ya, işte kendime öyle sinirleniyordum. Ancak, yine de umudumu kaybetmedim. Küçük bir şey yeterli olacaktı çünkü tuhaf bir hafızam vardır; iyi ve kötü yanlarıyla birlikte bir yandan dik başlı bir şekilde güvenilmez, diğer yandan da son derece güvenilirdir. Somut olaylardaki veya yüzlerdeki en önemli ayrıntıları derinliklerine çeker ve hiçbir istemli çaba onları bu derinliklerden çıkarmaya yetmez. Fakat bir kartpostal, bir zarfın üzerindeki adres, bir gazete parçası gibi en ufak bir işaret, oltasını atan ve başarılı bir şekilde canlı, mücadeleci ve isteksiz bir balığı oltasıyla yakalayan bir balıkçının istediği şeyle ilişki kurmasına yeterli olduğu gibi benim için de yeterlidir. İşte o zaman, bir kez gördüğüm bir insanın özelliklerini hatırlayabilirim; ağzının şeklini, ağzının sol üst tarafındaki eksik köpek dişini, kahkahasının çatlak tonunu, gülerken bıyıklarının titremesini ve kahkahanın yüzünü nasıl değiştirdiğini; hepsini hatırlayabilirim. Yalnızca bu fiziksel özellikler gözümün önünde canlanmakla kalmaz, aynı zamanda yıllar sonra o kişinin bana söylediği her sözcüğü ve cevaplarının mahiyetini de hatırlayabilirim. Ancak geçmişi canlı bir biçimde görüp hissetmem gerekirse, çağrışımları başlatmak için birtakım somut bağlantılara ihtiyaç duyarım. Hafızam soyut düzlemde tatmin edici bir şekilde çalışmaz çünkü.
Sayfa 10 - Dekalog Yayınları
Reklam
Sahaf mendel
Kalkar kalkmaz uyanmakta olan hafızama ilk pırıltılar gelmeye başladı. Hatırlamaya başlamıştım, kasanın sağında yalnızca bir elektrik ışığının olduğu, penceresiz bir odaya açılan bir kapı olmalıydı. Evet, gerçekten öyle bir yer vardı.
Sayfa 12 - Dekalog Yayınları
Sahaf mendel
Demir sobanın yanında, üzerinde "Telefon" yazan, kapıya yakın bir yerde küçük bir masa daha vardı. Bir anda beynimde şimşekler çaktı! Burası Mendel'in yeriydi, Jacob Mendel'in yeri. Mendel'in, Sahaf Mendel'in var olduğu yerdi. Café Gluck'taydım! Jacob Mendel'i nasıl unutabilmiştim? Çok zaman geçmişti, dünyanın sekizinci harikası olan masallar diyarına ait o son derece sıra dışı insanı, üniversitede ve küçük hayran çevresinde meşhur olan, sabahtan gecenin geç saatlerine kadar burada oturan o kitap sihirbazını, bilginin simgesini, Café Gluck'ın medarı iftiharını nasıl unutabilmiştim? Balığımı tutmakta neden bu kadar zorlanmıştım? Sahaf Mendel'i nasıl unutabilmiştim?
Sayfa 13 - Dekalog Yayınları
Sahaf mendel
Bir son sınıf öğrencisi tanıştırdı beni onunla. Günümüzde bile çok az bilinen birinin, manyetizmacı Mesmer'in hayatını ve yaptıklarını araştırıyordum. Yaptığım araştırmalardan yeterince verim alamamıştım, elime geçirdiğim kitaplarda yeterince bilgi yoktu ve yardım almak için üniversitedeki kütüphane görevlisine gittiğimde bana kaba bir şekilde birinci sınıf öğrencisi birisi için referans araştırması yapmanın kendi görevi olmadığını söylemişti. Sonra okuldan bir arkadaşım beni Mendel'e götürmeyi teklif etti: "Kitaplarla ilgili her şeyi biliyor ve aradığın bilgiyi nerede bulacağını sana söyler. Viyana'daki en muktedir adamdır, ilginç de biridir. Adam, tarih öncesinden kalma soyu tükenmiş bir kitap dinozoru."
Sayfa 16 - Dekalog Yayınları
Sahaf mendel
Jacob Mendel'in, İngiltere Müzesi'nin okuma salonundaki genel kataloğa benzeyen ancak iki ayağı üzerinde yürüyebilen canlı bir sözlük olduğunu anlamaya başlamıştım.
Sayfa 19 - Dekalog Yayınları
Reklam
Sahaf mendel
Çünkü kirli ve sıradan görünüşlü alnının arkasında devasa bir hafızası olan ve bunu bilen bu adam, her kitabın baş sayfasının bir resmini kalıcı bir şekilde hafızasına kaydetmişti. İster dün basılmış olsun ister yüzlerce sene evvel basılmış olsun her kitabın basıldığı yeri, yazarının adını ve fiyatını biliyordu. Sanki basılı bir sayfadan okuyormuş gibi içeriğini okuyabiliyor, resimleri kopyalayabiliyordu; yalnızca gerçekten eline aldıklarını değil, aynı zamanda bir kitapçının vitrininde gördüklerini de hatırlayabiliyordu; bir sanatçının, tuvalinde henüz oluşturmadığı hayali eserlerini gördüğü gibi aynı canlılıkla görebiliyordu. Regensburglu bir satıcı tarafından altı mark karşılığında satılan bir kitabın başka bir nüshasının iki yıl önce Viyana'daki bir müzayedede dört krona satıldığını ve satın alan kişinin adını hatırlayabiliyordu. Tek kelimeyle Jacob Mendel, bir başlığı veya sayıyı asla unutmuyordu, kitap dünyasının sürekli dönen ve biteviye bir şekilde değişen evrenindeki her bitkiyi, her infusoryayı, her yıldızı biliyordu. Her edebi uzmanlık alanında o alanın uzmanlarından daha fazla şey biliyordu, kütüphanelerdeki eserleri kütüphanecilerden daha iyi biliyordu, yayıncıların çoğunun kitap listelerini ilgili firmaların sahiplerinden daha iyi biliyordu, üstelik anlaşılmaz ancak her zaman ince hafızasının büyülü güçleri dışında kendisine rehberlik edebilecek hiçbir şeyi yoktu.
Sayfa 21 - Dekalog Yayınları
Sahaf mendel
Bir öğretmen olsaydı, böylesine muhteşem bir beyne sahip bu adam, binlerce, yüz binlerce öğrenciye ders verebilir, başkalarını büyük bilim insanları ve kütüphane dediğimiz kamusal hazine daireleri için değer biçilemez kazanç olmaları konusunda eğitebilirdi. Ancak, yalnızca Talmud okulunda eğitim görmüş bu küçük Galiçyalı Yahudi kitap satıcısı için bu üst kültür dünyası, asla giremeyeceği çitlerle çevrili bir yerdi, bu nedenle müthiş yetenekleri yalnızca Café Gluck'taki odasında bulunan mermer kaplı masada uygulama alanı bulabilmekteydi. Bir gün, değişik hayvan türlerini, cinslerini ve biçimlerini detaylı bir şekilde açıklayabilecek kadar yetkin bir adam olan Buffon gibi, hafıza olarak adlandırdığımız gizemli gücün türlerini sınıflandıracak bir psikolog ortaya çıkarsa; tüm kitapların fiyatını ve başlığını bilen, eskiden basılmış kitapların ve çağdaş kişisel eserlerin seyyar kataloğu olan bu unutulmuş dehâdan, Jacob Mendel'den bahsetmek zorunda kalacaktı.
Sayfa 24 - Dekalog Yayınları
Sahaf mendel
Yalnızca tek bir şey canını sıkabilirdi; acemi birisinin uzman görüşü için kendisine para teklif etmesi... Yetenekli bir müze sorumlusuna Amerikalı bir turist bahşiş teklif ettiğinde nasıl bozulursa, kendisi de hakarete uğramış gibi geri çekilirdi.
Sayfa 29 - Dekalog Yayınları
Sahaf mendel
Otuz üç yıl önce, sakalları yeni yeni filizlenen ve siyah bukleleri şakaklarından sarkan tuhaf bir delikanlı, hahamlık okumak için Galiçya'dan Viyana'ya gelmişti ancak çok uzun zaman geçmeden kitapların daha canlı ve çok tanrılı dünyasına kendisini adamak için haşin ve kıskanç Yehova'ya ibadet etmeyi bırakmıştı. Sonra yolu Café Gluck'a düşmüştü ve zamanla burası iş yeri, karargâhı, posta adresi, kısaca dünyası olmuştu. Tıpkı rasathanedeki yalnız bir gökbilimcinin her gece teleskopla sayısız yıldızları, onların gizemli hareketlerini, değişik çeşitlerini, yanıp sönmelerini izlemesi gibi Jacob Mendel de Café Gluck'taki masasına oturur, gözlüklerinin üzerinden yıldızların dünyası gibi sürekli değişen ve gündelik hayatımızın üzerinde olan bir evrene; kitapların evrenine bakardı.
Sayfa 30 - Dekalog Yayınları
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.