Ağzımı acı bir tat kapladı, geçiciliğin tadı:
Ayakkabılarımızın ardındaki rüzgâr, bizden kalan son izleri çoktan alıp götürürken
ne için yaşıyordu ki insan?
Bu birkaç metrekarelik odada bir insan otuz yıl, bilemedin kırk yıl nefes almış, okumuş, düşünmüş ve konuşmuştu ama sadece üç, dört yıl geçmesi gerekiyordu ki yeni bir firavunun gelmesiyle Yusuf hakkında hiçbir şey bilinmesin...
Sayfa 23