Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Osmanoğulları'nın Son Hükümdarı 6. Mehmed Vahideddin'in Hayatı, Hatıraları ve Özel Mektupları

Şahbaba

Murat Bardakçı

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Abdülmecid zamanında sarayın 3 milyon tutan borcu maliyeye devredilince maliyeyi bile batıracak gibi oldu. Maaşlar zamanında verilemedi, mecidiye altını 160 kuruşa çıktı, iflaslar başladı. Saray masrafları için tüccar ve sarraflardan yüzde 45 faiz ile borç bile alındı. Her yer huzursuzdu ve halkın gözünde huzursuzlukların tek bir sebebi vardı: Gâvurlar...
Sayfa 25 - İnkılap Yayınevi
Damat paşalar devlet işinde acemi olmarına rağmen önemli mevkiler ister, eşleri olan sultanlar ne yapıp edip kocalarının tayinlerini çıkarttırırlardı.
Sayfa 26 - İnkılap Yayınevi
Reklam
Mehmet Vahdettin, Abdülmecid'in 42 çocuğunun sonuncusuydu.
Sayfa 31 - İnkılap Yayınevi
-Paşa, paşa, şimdiye kadar devlete çok hizmet ettin... Bunları unutun, dedi. Asıl şimdi yapacağın hizmet hepsinden mühim olabilir. Paşa, devleti kurtarabilirsin! Bu son sözlerden hayrete düştüm. Acaba Vahideddin benimle samimi mi konuşuyor?.. -Merak buyurmayınız efendimiz, dedim. Nokta-i nazar-ı şâhânenizi anladım. İrâde-i seniyeniz olursa hemen hareket edeceğim ve bana emir buyurduklarınızı bir an unutmayacağım.
Sayfa 133Kitabı okudu
Milyonlarca evrakın yeraldığı Başbakanlık Osmanlı Arşivleri'nde bugün Sultan Vahideddin'le ilgili işe yarar tek bir siyasi belge bulunmuyor. Varolanlar sadece nişan tevcihi, cülûs yıldönümü kutlaması yahut doğum günü tebriki gibisinden beşinci, onuncu derecedeki protokol yazışmaları... İşin vahim tarafı, arşivlerde bulunması gereken siyasi belgelerin şimdi nerede olduğunu kimselerin bilmemesi. Tarihin eksik şekilde kaleme alınmasıyla neticelenen böyle bir bilinmezlik karşısında söylenecek birkaç kelime var : Ayıp, yazık ve günah!..
"Paşa!.. Devleti kurtarabilirsin!"
Sultan Vahideddin'in kızı Sabiha Sultan'ın, hükümdarın Mustafa Kemal Paşa'ya bakışı ve Samsun'a gidiş konusunda yazdıklarını okuyalım. Memleketin en feci durumunda başa geçen babam, mücadelenin ancak Anadolu'da devam edebileceğine inanmış ve Mustafa Kemal Paşa'yı bu işi başarabilecek tek insan saydığından Anadolu'ya kaçmaya teşvik etmiştir. Bunu bize söylediği gibi, bu kararlaşınca yanından çıkıp yaverler odasına giren başyaver Naci Paşa diğer yaverlere bunu gizlice tebşir etmiş (müjdelemiş) ve 'Hele şükür, efendimiz, Mustafa Kemal Paşa' yı Anadolu'ya geçmeye ikna etmişler! ' demiştir. Aralarında konuşup mutabık kaldıkları hususlar vardı: Evvelâ birbirlerini tanımıyor, mutabık kalmamışlar, ayrı ayrı iş göreceklermiş gibi hareket edilecek; iş hangi yönden selâmete götürülürse sonra birleşecekler. Yegâne gaye vatanın selâmeti, kurtulması ve istiklâli olacaktı. Babam sonradan Mustafa Kemal Paşa'nın sözünü tutmadığından, kendisini ve imparatorluğu hain insanlar gibi göstermesinden çok ama çok müteessir olmuş ve bunu asla ama asla hazmedememiştir... -'Biz herşey olabiliriz. Cahil, tecrübesiz, hatalı bir siyasete kapılmış olabilir ve zararlar da verebiliriz amma Osmanoğlu olarak nasıl vatan haini olabiliriz? Bizi en iyi tanıyan Mustafa Kemal Paşa bunu nasıl söyler!' der, derin bir keder içinde kavrulurdu. Netekim bu keder o kadar devamlı olmuştur ki, bir gece beyninde bir damar kopması hayattan kendisini ayırmıştır.
Sayfa 144Kitabı okudu
Reklam
Türk oğluna 'Mustafa Kemal ile Vahideddin'den birini intihab et' sualini sormak günahtır. O intihabını bugün değil, Vahideddin tahtında otururken yapmış, sarayın ve saltanatın cebbar ve katil zebanisine değil, Mustafa Kemal'in ve cumhuriyetin nurlu ve rehâkâr güneşine teveccüh etmiştir.
Sayfa 361Kitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.