Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sahih-i Buhari'den Dersler

Abdullah Feyzi Kocaer

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Mübarek kadir gecemiz hayırlara vesile olsun
Ebu Hureyre (r.a.): "Rasûlüllah (s.a.v.): "Kim, inanarak ve sevabını Allah'tan bekleyerek Kadir gecesini ihya ederse kendisinin geçmiş günahı bağışlanır."buyurdu" demiştir. (Kitabu'l-İman: 25, Tecrid no: 33)
Sayfa 106Kitabı okudu
Siz okuyucularımıza tavsiyemiz, bu kitaptaki hadisleri hayat düsturu edinmek için belirli zaman dilimlerinde tekrar tekrar okumanızdır. Her okuyuşta Hz. Peygamber (s.a.v.)'in size tavsiyelerde bulunmak için misafir geldiğini kalbinizde hissetmelisiniz..
Reklam
Hz. Peygamber (s.a.v.)'in hanımı Safiyye (r.a.)'dan. Kendisi Ramazan'ın son on gününde mesciddeki itikafında (geceleyin) Rasûlüllah (s.a.v.)'i ziyaret etmeye gelmiş ve bir müddet yanında konuştuktan sonra geri dönmek için ayağa kalkmış, Rasûlüllah (s.a.v.) de onu uğurlamaya kalkmış. Nihayet Ümmü Seleme'nin kapısının yanındaki mescid kapısına geldiklerinde ensardan iki kişi uğramış ve Rasûlullah (s.a.v.)'e selâm vermişler. Bunun üzerine Rasûlüllah (s.a.v.) onlara: "Biraz durun, bu yanımdaki kadın (hanımım) Safiyye binti Huyey'dir" demiştir. Bu şekildeki tutum kendilerine ağır gelmiş ve yadırgayarak: "Subhanellah, Ey Allah'ın Rasûlü?" demişler. Bunun üzerine Rasûlüllah (s.a.v.): "Şüphesiz, şeytan insanda kanın ulaştığı yere ulaşır. Bu nedenle ben sizin kalbinize bir şeyler atmasından endişe ettim." buyurmuştur. (Kitabu'l-itikaf: 8, Tecrid no: 982) Açıklama: Bu hadiste Hz. Peygamber (s.a.v.)'in şüphe uyandıracak durumlarda açıklama yaparak muhataplara bilgi verdiğini görmekteyiz. Artık itimadın zirvesine ulaşmış bir kimse bu şekilde davranırsa, onun seviyesinin altındakilerin böyle durumlarda haydi haydi açıklık getirmesi gerekmektedir.
Ebû Said el-Hudri (r.a.)'dan: "Bir kimse diğer bir kimsenin tekrar tekrar "Kulhüvellahü Ehad" suresi'ni okurken işitmişti, sabah olduğunda sadece bu sureyi okumasını azımsıyor gibi bir eda ile Rasûlüllah (s.a.v.)'e geldi, bu durumu anlattı. O da: "Canım elinde olan Allah'a yemin olsun ki, İhlas Suresi Kur'ân'ın üçte birine eşittir. "buyurdu." (Kitabu Fezaili'l-Kur'ân: 13, Tecrid no: 1809)
Sayfa 152Kitabı okudu
Ebû Mûsâ el-Eş'ari (r.a.)'dan. Hz. Peygamber (s.a.v.): "Kur'ân'ı okuyup onunla amel eden mü'min, ütrüce meyvası gibidir, tadı da güzel kokusu da güzeldir. Kur'ân okumayan fakat onunla amel eden mü'min ise hurma meyvası gibidir, tadı güzel ama kokusu yoktur. Kur'ân'ı okuyan münafığın durumu da reyhan çiçeğine benzer, kokusu güzeldir ama tadı acıdır. Kur'ân okumayan münafığın durumu da ebû cehil karpuzu gibidir, tadı da acı kokusu da acıdır."buyurmuştur. (Kitabu Fezari-Kur'an: 36, Tecrid no: 1823)
Sayfa 151Kitabı okudu
Ebu Hureyre (r.a.)'dan. Rasûlüllah (s.a.v.): "Bir kimse yolda yürürken çok susadı, bir kuyuya inip su içti, sonra dışarı çıktı. Bir de baksa ki dilini sarkıtmış soluyan, susuzluktan toprağın nemini yalayan bir köpekle karşılaştı: "Bana ulaşan şiddetli susuzluğun bir benzeri buna da ulaşmış dedi. Hemen ayakkabısını su ile doldurdu ve ağzıyla tutarak yukarı çıktı, köpeğe su verdi. Bu yüzden Allah onu övdü ve bağışladı." buyurdu. Oradakiler: "Ey Allah'ın Rasûlü, hayvanlara yaptığımız iyilikten bize bir sevap var mıdır?" dediler: "Her ciğer taşıyan canlı için (yapılan iyilikte) sevap vardır." buyurdu. (Kitâbu'l-Musâkâ: 5, Tecrid no: 1094)
Sayfa 132Kitabı okudu
Reklam
İslami ilimler sahasında iki kitap okumakla kendisini yetkili görüp hüküm vermeye kalkışanların bulunduğu görülmektedir. Şunu belirtelim ki din ve dini ilimler kimsenin tekelinde değildir, herkes bu konuda söz sahibi olabilir. İslâm'da ruhban sınıfı yoktur. Ancak konuya hâkim olmayanların ve konunun hususiyetlerini bilmeyenlerin de olur olmaz konuşması doğru olmaz. Herkesin mutehasıs(uzman) olduğu alanda konuşması gerekir.
Sayfa 121Kitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.