Kitap 4 bölüme ayrılıyor.Şair birinci bölümde aporialarıyla şairlerin dramatik iç dünyalarına eğiliyor.Sizleri onların en depresif,en uyumsuz ve en huzursuz yanlarıyla daha birinci dakikadan başbaşa bırakırken,sizleri uçsuz bucaksız bir şuara bilincinde savurmaya başlıyor.Benzersiz söz sanatlarıyla ve iç dünyasının karmaşıklığıyla "Tutunamayanlar" havasında bırakıyor okuyucuyu. Gözleriniz dolsa bile kitaba tek damlası değmesin de kitaba zarar gelmesin diyeceğiniz kadar sahiplendiriyor aporialarını ve kitabın her bir sayfasını.Hani deriz ya bazen; "bir insan ne yaşamıştır da bu şiiri yazmıştır?" işte tam da bu soruya cevaplar arıyor ve okuyucuya bulduğu cevapları elinden geldiğince anlatmaya çalışıyor.
İkinci bölümde ise taifesinden bahsediyor.Taifesinin şiirlerini çözümlüyor ve onların sanat anlayışıyla şiir anlayışı nasıl olmalı sorusuna çözümler üretiyor ve adeta onlara en az şiirleri kadar düzyazı formatında nazireler yazıyor.
Üçüncü bölüm şairin kavgasını anlatıyor.Şairleri kimlikleri ile ele alıp eleştrel bir üslupla savaşını açıyor.Açık mektuplarla bu eleştirilerine cevap da bekliyor ayrıca.
Son bölüme ise Şair ve Duruşmasına tanıklık ediyoruz.Soru cevaplarla şairin iç dünyası okuyucuya açılıyor.
Bu bahsettiklerim kısaca kitabın yönergesi.Bu bir inceleme metni değildir.Şimdilik kendimi bu kitabı çözümleyecek kadar yeterli görmüyorum.
