Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Şair ve Taifesi

Hüseyin Köse

Şair ve Taifesi Gönderileri

Şair ve Taifesi kitaplarını, Şair ve Taifesi sözleri ve alıntılarını, Şair ve Taifesi yazarlarını, Şair ve Taifesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Susmak, benliğin içindeki fırtınayı dinlemektir bir bakıma, atı içeriden kırbaçlayan rüzgârdır ve gitgide bu susmalar, bu içinden ağlayışın asırlık çadırında, tüm insanlık hallerinin cürmünü kayıt altına alan "çinko bir bellek" birikir zamanla. Duyduğumuz her sevinçli atılımı anında taşa çeviren, soğuyan bir bellektir bu.
(...) Var olduğumuzu ileri sürdüğümüz her an, aslında kendimizi bir türlü var edemeyişimize ilişkin ölümcül çaresizliği itirafa zorlandığımız bir an'dır. Necatigil'in deyimiyle ;Söyleriz ve zamanla söylediklerimizden eksile eksile daha fazlasını söyleme cesaretini gereksiniriz her keresinde. Biliriz ve bildiklerimizin pek ehemmiyetsiz şeyler olduğu cılız hükmü karşısında ansızın zihnimizde beliriveren mutat bir kuşkuyla daha fazlasını bilmeye yöneliriz hep.
Ayrıntı YayınlarıKitabı okuyacak
Reklam
Başlarken...
(...) şiir, ne olursa olsun Tanpınar'ın da vurguladığı gibi "söylemekten ziyade bir susma işidir ", susmanın gizil gücü ve zenginliğidir. Ve şair susarak, içine doğduğu evreni ve kendisini çevreleyen toplumsal yörüngeyi polifonik (çok sesli) bir yankılamayla "aşan" kişidir.
Sayfa 16 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okuyacak
Susmanın provaları sonsuzdur.
Sayfa 28 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okuyacak
Her çocuk önce bulanık bir babayı hatırlar kendi bozkırlarında.Tanımak kendini bir babada, çöller süren bir yolculuktur bazen.Testi kırılır ve bir su damlası gibi gömülür kuma hasret.Tanıdıkça kaybolur bir çamur külçesinin içindeki parlak inci. Şayet ilençli bir tapınak dikilecekse yampiri bir çarmıhın gölgesinde, o babadır;statis'tir her oğlun içindeki akış güçlüğü.Sarılması en güç olan gövdesi mutat ağacının...
Sayfa 28 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okuyacak
"Bütün yağmurlar insanın gençliği nerdeyse oraya yağar"
Sayfa 31 - Ayrıntı Yayınları (Muzaffer Kale)Kitabı okuyacak
Reklam
"Bir de şu vardır: "Bir çöp tenekesinden de alsa şarabın rengi (hep) kırmızıdır." Leke yapar şosede dil hüzne dolandıkça. Yoksulluk yavaş yudumlanır. Böyle böyle dillenir çocuk yanı ayaklanmanın; özgürlük paradan kurtarırsa da, para özgürlüklerden bir köle yapar insanı. Ve gıcır gıcır otomobiller, çocukların kenar mahallelerde taşa tuttuğu o yabanıl zılgıt. Gizli bir isyan alttan alta yükselir. Yine de biri açıkca sofraya buyur etmedikçe "ayakta kalır" hevesi."
Sayfa 109 - Ayrıntı Yayınları - Sanat ve KuramKitabı okudu
"Hiç yarış kazanmamış atların boğuk hüznünü en iyi kim bilebilir, zamanı duvarlardan alacak kadar içmiş bir şairden başka?"
Sayfa 109 - Ayrıntı Yayınları - Sanat ve KuramKitabı okudu
"Gözden yitmenin huzursuz cennetinde kalbin her şeyi göz önündedir, inzivanın imkânsız olduğu bir çağda kulaç kulaç yitip gitmenin sicimleri merdiven altlarında demlenir en iyi (Kişi şairse, şarabın gecesine orta yerinden de girmeyi bilmelidir!)."
Sayfa 109 - Ayrıntı Yayınları - Sanat ve KuramKitabı okudu
"Değil mi ki, insan kaybetmenin güzelliğini de şiirlerin bembeyaz hızında koşup yere çakılırken öğrenir, gölgeler içinde yalnızlığa dönüşürken kelimeler...Sabrın perişan görünümleri diyorum bu dokunaklı açmaza, yürek en çok bunun için gerektiğinde taşmayı bilmelidir. Peki ama kişioğlu "olacakları düşünmeden" nasıl "karar verebilir?" Kaderden alacaklı çıkar her irade, mazeret bolluğundan. Daha kapı önünde, kapının açılmasını heyacanla beklerken, ilkin elindeki beyaz begonya çiçekleri solar sevincin. Tıfıl bir aşk umudunun yitirilişi bundan daha güçlü nasıl anlatılabilir?"
Sayfa 108 - Ayrıntı Yayınları - Sanat ve KuramKitabı okudu
Reklam
"Tenin iştahına sıkışmış bir dünyadır yaşamak, ruhun gazabına karşı savunmasız bırakır insanı büyüdükçe. İnsanı küçüldükçe hiçbir çocukluğa sığdırmaz olur."
Sayfa 106 - Ayrıntı Yayınları - Sanat ve KuramKitabı okudu
"Herkes, bir diğerinin hayalinde gidilmemiş bir yolun yorgunluğu.."
Sayfa 47
"Bilemez, kendi küçük dünyasının sınırlarını yoklamayan, zamanın sonsuzluğu aşındıran fısıltılarını..."
Sayfa 46
"Kitlesel hipnozdan önce dalgınlık vardı, psikiyatrdan önce Şaman, tamtamlardan önce ince uykuların çimeni, Aşil'den önce topuk ve dümdüz edilmiş vahalarından öte gayya kuyuları ruhun.../ Sonra herkes biraz azaldı, caddeler kalabalıklaşınca."
Sayfa 25
51 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.