Saklı Çocuk Gönderileri
Saklı Çocuk kitaplarını, Saklı Çocuk sözleri ve alıntılarını, Saklı Çocuk yazarlarını, Saklı Çocuk yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Fjallbacka serisine kaldığım yerden devam ediyorum. Elimde sadece iki kitabı olduğu için elimden olmayanları dinliyorum. Bu dinlediğim kitaplarından biriydi. Bazı açılardan önceki kitaplarından daha iyi idi. Fakat çoğunlukla önceki kitapları daha çok beğendiğim söylenebilir. Özellikle polisiye bakımından. Polisiye denince cinayet ön plana çıkması gerekirken burada resmen evlilik hayatı ön plana çıkıyordu. İlk kitaba ısınmıştım aslında ama gittikçe aşağıya doğru gidiyor benim için bu seri. Cinayet kesinlikle tahmin edilebilirdi ve karakterlerin kendi hayatlarına daha fazla yer verilmişti. Fakat psikolojik tahlilleri beğendiğimi söyleyebilirim. Karakterlerin öz eleştiri yapmaları ve anlayışlılıkları gayet yerindeydi. İnsan elinde olmadan merak ediyor; gerçekten İsveçliler böyle mi diye? Kafa dağıtmak için uygun ama polisiye kraliçeliği gittikçe düşüyor yazarın gözümde. 
Saklı Çocuk 
Camilla Läckberg
"Eğer bir kişinin ömrü boyunca başına gelecekleri gösteren kristal bir küresi olsaydı, muhtemelen yataktan bile çıkmazdı. İnsanlar hayatı küçük dozlar halinde yaşamalılar. Acılar ve sorunlarla yutabilecekleri kadar küçük lokmalar halinde yüzleşmeliler.."
Görebileceğimiz ve dokunabileceğimiz şeyler olmazsa, hatırlamak istemediklerimizi kolayca unuturuz.
"Sanırım pişmanlık, insanlığın bir tür dışa vurumu. Acaba pişmanlık olmasaydı... Ne halde olurduk?" "Aslında esas mesele şu: Pişmanlık bir şeyi değiştiriyor mu?"
Çünkü sevmeyi reddedenlerin kaybedecek hiçbir şeyleri olmazdı.
Kjell o anda bunca zamandır nefretten daha güçlü bir duygu beslediğini fark etti:Umut.
Davranışlarının sonuçlarını görmemek ve tarihten ders almamak insanın doğasında var.
Bazen hayat,insanın önüne yutamayacağı kadar büyük lokmalar koyuyor.
Anılar burda (kalp) saklı, elle tutulan nesnelerde değil. Eğer İsterseniz alabilirsiniz, ölürken yanımda götürebilecek değilim.
Eğer bir kişinin ömrü boyunca başına gelecekleri gösteren kristal bir küresi olsaydı, muhtemelen yataktan bile çıkmazdı. İnsanlar hayatı küçük dozlar halinde yaşamalılar. Acılar ve sorunlarla yutabilecekleri kadar küçük lokmalar halinde yüzleşmeliler.
Hayatını adadığını düşündüğün bütün o asil görevlerin ardında oldukça ilkel bir insani duygu var. İntikam arzusu. Ben intikama inanmıyorum. Bence odaklanmamız gereken tek şey içinde bulunduğumuz anı değiştirmek için yapabileceklerimiz.
