- İmam-ı Nesefî hazretlerine âit "Tuhfe" isimli eserde zikredildiği üzere, Şemsü'l eimme-i Hulvânî Hazretlerinden şöyle nakledilmiştir: "Rüyâmda İbn-i Abbas (r.anh) buyurdu ki: Müctehidlerin sultanı, Rahman Teâlâ'nın dostu, İmam-ı Azam (Ebu Hanife Numan İbn-i Sabit), Resulullah (sav) Hazretlerini mübarek ravza-i Mutahhara'da bir kaside ile medhetmiş, bu kasideye "Dürrü-Meknun", yâni "saklı İnci" ismi verilmiştir. Bu kasideyi okuyanların, hayırları fethine ve şerlerin def'ine vesile olacağını, pek çok fazilet ve üstünlüklerin olacağını anlatmıştı ki, ben uyandım. O zamana kadar bu kasideden haberdâr olmadığım için, Mekke ve Medine'de aradım, nihayet kâmil bir şeyhin yanında buldum. O, bana duyulmamış bazı özelliklerini de nakletti. Ömrüm oldukça bende onu okumaya devam edeceğimi nezrettim."
Salih Mirzabeyoğlu'nun sadeleştirdiği bu kaside 53 beyitten oluşuyor: Tadımlık niyetine bir kaç beyit alıntılıyorum. keyifli okumalar:
"Sensin o ki diledin şefaat ümmetine
Lütf ile kıldı kabul etti icabetle nidâ!"
"Sensin o ki olmasan halk olmaz-yaratılmaz idi hiçbir şey
belki halk olmazdı âlem belki hep cümle vera!"
@waqqas