Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İnsanlar ve Diğer Hayvanlar Üzerine Düşünceler

Saman Köpekler

John Gray

Saman Köpekler Gönderileri

Saman Köpekler kitaplarını, Saman Köpekler sözleri ve alıntılarını, Saman Köpekler yazarlarını, Saman Köpekler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Uyuşturucu kullanarak gerçeklikten kaçmak, insanlığınn en eski meraklarından biridir. Şamanlar bilinmeyen zamanlardan beri uyuşturucu kullanagelmişlerdir. Dünyanın bazı kesimlerinde bitkiler ilk kez psikoaktif özellikleri nedeniyle evcilleştirilmiştir. Üstelik uyuşturucu kullanımı insana özgü bir durum da değildir. İster tutsaklık altında olsun,
Hayatın anlamını aramak yararlı bir terapi olabilir, ancak hayatın ruhuyla hiçbir ilgisi yoktur. Ruhsal hayat anlam değil, ondan kurtulma arayışıdır.
Sayfa 166 - Yky Cogito
Reklam
İnsanlar dünyayı kurtaramaz,yine de umutsuzluğa kapılmak yersiz.Dünyanın kurtarılması gerekmiyor.Ne mutlu ki asla kendi yarattıkları bir dünyada yaşamayacaklar.
Sayfa 14 - Yky Cogito
Biz Yoshinori Ohsumi'nin askerleriyiz, Tanrı'ların değil... :)
Oruç, dikkatini bir noktaya toplama ve dua aracılığıyla mistikler, zamansız bir gerçekliğe erişmek adına duyuların değişken dünyasına kapılarını kapatırlar.Çoğu zaman aradıklarını oyunu, kendi kaygılarından oluşmuş, girişik bir bezektir. Başladıkları gibi biter, geçmişteki anıların ve pişmanlığın içine saplanırlar. Modern zamanlarda mistiklerin ölümsüzlük özlemleri, ardı arkası kesilmeyen faaliyet kültünde ifade edilir. Sonsuz ilerleme... bitmez can sıkıntısı.İnsanoğlunun mükemmelliğinden daha iç karartıcı başka bir şey olabilir mi? İlerleme fikri, yalnızca tekno-fütürist bir kılığa sokulmuş ölümsüzlük özlemidir. Burada akıl dengesi söz konusu olmaz, mistikleri köhneleşmiş sonsuz dünyaları da. Diğer hayvanlar ölümsüz bir yaşam için yanıp tutuşmazlar. Zaten onun içindedirler. Kafese kapatılmış bir kaplan bile ömrünün yarısını zaman dışında geçirir. İnsanlar sonsuz ana giremezler. Ölümsüzlük düşünü artık bıraktıklarında zamana bir süreliğine paydos edebilirler -Kalypso'nun tılsımlı adada hiç bitmeyen bir yaşam önerisini sevgili yurduna dönebilmek uğruna geri çeviren Odysseus gibi. Derin düşünme, mistiklerin iradelerine bağlı hareketsizlik değil, hiç geri gelmeyen anlara gönüllü bir teslimiyettir. Fazla insansı özlemlerimizden uzaklaştığımız zaman, ölümlü şeylere geri dönmüş oluruz. Derin düşünmenin gerçek nesneleri, ne ahlaki umutlardır ne de mistik düşler, temelsiz gerçeklerdir.
Sayfa 167 - YKYKitabı okudu
Savaş ve Oyun
Savaş ve oyun uzun zamandır birbiriyle bağlantılıydı. Homeros'un Yunanca'sında agon spor rekabetiyle savaşın ölümcül kapışmasına işaret eder. İkisi de oyundur ama -zafer ya da ölümle gelen şan dışında- hiçbirinin kendinden başka bir sonu yoktur. Spariosu'nun yazdığına göre, Homeros'un yaşadığı Sokrates öncesi çağda agon
Sayfa 155 - YKYKitabı okudu
Bilinç Kuramı
Evrimsel tarih öncesinde, bilinç, dilin yan etkisi olarak ortaya çıkmıştı. Bugünse kitle iletişim araçlarının yan ürünüdür.
Sayfa 148 - YKYKitabı okudu
Reklam
Cinnetin Tedarikçileri
Günümüzde aklı başında kalmamızı sağlayan cinnetin dozlarını yeni teknolojiler tedarik eder. İnternete bağlanan herkesin önünde sınırsız ölçüde sanal seks ve şiddete erişim olanağı vardır. Peki ama yeni kusurlarımız tükenince ne olacak? Tasarım cinselliği, uyuşturucuları ve şiddet artık satmadığı zaman, doyum ve aylaklığın nasıl önüne geçilebilir? O noktada ölümlülüğün yeniden moda olacağına emin olabiliriz. "Ölümlülüğün" kuralları çiğnemenin yeni markası olarak pazarlandığı günler hiç de uzak olmayabilir.
Sayfa 145 - YKYKitabı okudu
Tarihin Cilvesi
Ana görevlerini makinelerin yerine getirdiği bir ekonomi, insan emeğine ancak yeri doldurulamaz olduğu ölçüde değer verecektir. Moravec, "Sanayileşmiş toplumlardaki pek çok eğilim, yaban hayatın atalarımıza yaptığı gibi insanların makineler tarafından desteklendiği bir geleceğe yol açar," diye yazmıştır.Jeremy Rifkin'e göre, bunun anlamı toplu işsizlik değildir. Onun yerine, öyle bir zamana geliyoruz ki, Moravec'in sözleriyle aktaralım, "Neredeyse insanların hepsi diğer insanları eğlendirmek için çalışacak". Zengin ülkelerde o güne çoktan gelindi. Eski sanayiler gelişen dünyaya ihraç edilmekte. İçeride sanayi devrindekilerin yerini alan yeni iş alanları giderek yayılmakta. Çoğu,geçmişte bastırılmış ya da kılık değiştirmiş gereksinimleri karşılıyor. Psikoterapi uzmanları, tasarım dinleri ve tinsel butiklerden kurulu sağlam bir ekonomi türemiş bulunuyor. Onun da ötesinde, uyuşturucu ve seks tedarik eden yasadışi sanayilerin oluşturduğu muazzam bir kayıtdışı ekonomi var. Yasal ve yasadışı bu yeni ekonominin işlevi, gizliden gizliye işe yaramaz hale geldiğinden kuşkulanan bir nüfusu -her zamankinden daha meşgul olsa da- eğlendirmek ve dikkatini dağıtmak. Sanayileşme işçi sınıfını yaratmıştı. Şimdiyse işçi sınıfını yürürlükten kaldırmakta. Ekolojik çöküntüyle önü kesilmezse, eninde sonunda aynısını herkese yapacak.
Sayfa 142 - YKYKitabı okudu
Avcı-toplayıcılıktan tarıma geçmek, sağlığa ve ortalama yaşam süresine zarar vermişti. Bugün bile Kuzey Kutbu'nun ve Kalahari'nin avcı-toplayıcıları, zengin ülkelerdeki yoksullardan daha iyi -ayrıca sözde gelişmiş ülkelerdeki pek çok insandan çok daha iyi-beslenirler. Bugün dünya nüfusunun giderek daha çoğu, Eski Taş Devri insanlarından çok daha yetersiz beslenmektedir. Avcı-toplayıcı düzenden tarıma geçiş yalnızca sağlığa zararlı olmamıştı. İş yükünü de büyük ölçüde artırmıştı. Eski Taş Devri'nin avcı-toplayıcıları bizim kadar uzun yaşamamışlardı belki, fakat günümüz insanlarının çoğundan daha sakin bir yaşam sürüyorlardı. Ziraatçılık, insanların yeryüzü karşısında gücünü artırdı. Aynı zamanda ona yönelenleri yoksullaştırdı. Avcı toplayıcıların özgürlüğü kısıtlamalarla çevriliydi. Bebeklerin, yaşlıların öldürülmesi ve cinsellikten kaçınma, sayılarını sınırlıyordu. Bir kez daha, bu uygulamalar yoksulluklarının sonucu olarak görülebilir; ama özgürlüklerini koruma yolları diye de kabul edilebilir pekala.
Sayfa 136 - YKYKitabı okudu
Çark
Avcı-toplayıcılıktan tarıma geçiş, çoğu zaman modern zamanlardaki Sanayi Devrimi'ne benzer bir değişim olarak görülmektedir. Eğer öyleyse, bunun nedeni, ikisinin de insanların özgürlüğünü geliştirmeksizin gücünü artırmasıdır. Avcı-toplayıcılar gereksinimlerini karşılayacak olanaklara sahiptiler; daha fazlasını toplamak için çalışmalarına gerek yoktu. Serveti eşya bolluğu olarak görenlerin gözüyle avcı-toplayıcı yaşam yoksulluk olmalı. Başka bir açıdan özgürlük diye de kabul edilebilir. Marshall Sahlins şöyle yazar: "Hiçbir şeyleri yoktu diye avcı-toplayıcıları yoksul olarak düşünmeye yatkınız; belki de aynı sebeple onların özgür olduklarını düşünmek daha doğru."
Sayfa 135 - YKYKitabı okudu
Reklam
* Diş ağrısı
On dokuzuncu yüzyılın başlarında, Thomas de Quincey insanların acılarının dörtte birinin diş ağrısından kaynaklandığını yazmıştı. Haklı da olabilirdi. Anestezili dişçilik bulunmaz nimettir. Temiz su ve sifonlu tuvaletler de. İlerleme bir gerçekliktir. Öyle bile olsa, ilerleme inancı boş inandır. Bilim sayesinde insanlar gereksinimlerini karşılar. Bilim, onları değiştirmek için bir şey yapmaz. Bugün her zaman olduklarından daha farklı değildirler. Bilgide ilerleme olur ama ahlakbilimde olmaz. Bu, hem bilimin; hem tarihin yargısı ve dünya dinlerindeki herkesin görüşüdür. Bilgi büyümesi gerçektir ve -dünya çapında bir afet olmazsa- artık geriye dönüşü yoktur. Devlet yönetiminde ve toplumda-ki iyileşmeler de daha az gerçek değildir, ama geçicidir. Yalnızca kaybedilebilir değildirler, kaybolacakları kesindir. Tarih ilerleme ya da çöküş değil,yinelenen kazanç ve kayıptır. Bilginin ileriye götürülmesi, bizi diğer hayvanlardan farklı olduğumuzu düşünmeye yöneltir, fakat tarih bize öyle olmadığımızı göstermektedir. * Deprem bölgesinde düşen ve ağrı yapan diş dolgumu, Kayseri Büyükşehir Belediyesi'nin mobil kliniğinde yaptırdığim an geldi aklıma. Acı büyüklüğünün tasnifini yapmak da doğru değil aslında.
Sayfa 133 - YKYKitabı okudu
Yalnızlık Çağı, Issızlığın Aynası
E. O. Wilson şöyle yazmıştır: "...gelecek yüzyıl Senozoik Devrin (Memeliler Çağı) kapanışına ve yeni yaşam biçimlerinin değil, biyolojik yoksullaşmanın damgasını vurduğu yeni bir çağın ortaya çıkışına sahne olabilir. Adına da 'Eremozoik Devir' demek pek uygun olur: 'Yalnızlık Çağı'." İnsanlık pek yakında kendini bomboş bir dünyada yapayalnız bulabilir. İnsan, yeryüzündeki canlı dokuların yüzde 40'ını belirler. Eğer önümüzdeki yaklaşık çeyrek yüzyıl boyunca insan sayısı bir kez daha yarısı kadar artarsa, dünyadaki organik maddenin yarısından epey fazlası insanlara devredilmiş olacak. İnsanların kendileri için kurmaya başladıkları protez dünya, daha tamamlanmadan çok önce, insan faaliyetinin yan etkileri olan savaş, kirlilik ya da hastalık yüzünden yerle bir edilecek. Eğer bugünkü kitlesel yok olma dalgasının ardından Yalnızlık Çağı gelirse, orada çok sayıda mistik olacağı su götürmez. Yoksun dünya, dindarlığın dirilişine sahne olacak. Dini bütün astronotlar gibi, orayı mesken tutanlar da ayakta durmak için gözlerini cennete çevirecekler - hayal kırıklığına da uğramayacaklar. Hayvan soydaşlarını yok etmiş bir tür için aynaya bakarak tek başına olmadığını görmekten daha doğal ne olabilir? Mistikler boş yerler arayıp bularak, kendilerini kendilerinden başka bir şeye açabilmeyi hayal ederler. Ama neredeyse daima tam tersini yaparlar. Gittikleri her yere insanlığın süprüntüleriyle çöpünü götürürler.
Sayfa 128 - YKYKitabı okudu
O da bir tercih, fakat biz şarabı seçtik öpüşmek için...
Uyuşturucu kullanımı insana özgü bir durum değil. İster tutsaklık altında olsun, ister yaban hayatta diğer pek çok hayvanın kafayı bulduran bitkiler aradıkları görülmüştür. The Soul of the Ape (Maymunun Ruhu) adlı kitabında Eugene Marais -kendi de morfin bağımlısıydı-, vahşi Güney Afrika babunlarının sıradan bilincin sıkıntısını gidermek için kafa
Sayfa 120 - YKYKitabı okudu
Ölen Hayvanlar
Ölümü göz önüne getirebildiğimiz için diğer hayvanlardan ayrılsak da ölümün ne getirdiği konusunda onlardan daha fazlasını bilmeyiz. Her şey bize ölümün yok olma olduğunu anlatır, ama bunun anlamını hayal bile edemeyiz. Doğrusu şu ki zamanın geçmesinden korkmayız, çünkü ölümü biliyoruzdur. Ölümden korkmamızın nedeni, zamanın geçmesini kabul
Sayfa 113 - YKYKitabı okudu
378 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.