Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Samsunspor - Kırmızı Beyaz Siyah

Mehmet Yılmaz

Samsunspor - Kırmızı Beyaz Siyah Sözleri ve Alıntıları

Samsunspor - Kırmızı Beyaz Siyah sözleri ve alıntılarını, Samsunspor - Kırmızı Beyaz Siyah kitap alıntılarını, Samsunspor - Kırmızı Beyaz Siyah en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
20 Ocak 1989 - Samsunspor Kazası
Takvimler 20 Ocak 1989’u gösteriyordu ve o kapkara günde ben, on yaşımdaydım. Kapkara yazmamın sebebi yalnızca mecazi manada değil. Çünkü, o kış günü hava gerçekten de kapkara idi. Şehir, siyah bulutların ablukası altındaydı adeta... Biz, Samsunlular gündelik işlerimizle uğraşıyorduk. Ve belki de çoğumuz, şehrimizin takımı Samsunspor’un Malatyaspor deplasmanı için o sabah yola çıktığından bihaberdik. Okuldan yeni dönmüştüm. Halen dün gibi hatırlarım. Eve geldiğimde, annem, “Samsunspor otobüsünün Havza yakınlarında trafik kazası geçirdiğini” söylemişti; ölenler varmış... Çocuk yüreğim tarifsiz bir kedere bulanmıştı. Televizyonumuz vardı; ama neden olduğunu hatırlayamadığım bir sebepten dolayı radyonun haberlerini dinliyorduk. Bayan sunucunun sözlerini büyük bir sükut içinde dinledik: “Malatya deplasmanı için yola çıkan Samsunspor kafilesi Havza ilçesi yakınlarında trafik kazası geçirdi. Kazada, otobüs şoförü Asım Özkan, teknik direktör Nuri Asan, futbolculardan Muzaffer Badalıoğlu ve Mete Adanır hayatlarını kaybetti. Yaralı futbolcular Samsun Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alındılar. Sonrasında Zoran Tomiç de vefat edecekti.
İletişim Yayınları
Sevgiden kaynaklanan saygının olmadığı kulüplerde ancak para varken işler yolunda gider; para bitince maskeler düşüverir.
Sayfa 81 - İletişim Yayınları 3. Baskı 2012Kitabı okudu
Reklam
Bazı anlamalar, yerinde gömülü kalmalı. Ve yiğitler, öldüğü bayırlara gömülmeli, mekânın kudsiyetiyle gasledilerek..
Sayfa 105 - İletişim Yayınları 3. Baskı 2012Kitabı okudu
Sakın futbolun siyasetle ilgisi olmadığı palavrasına inanmayın. Bunun aksini savunan ya dünyadan habersiz bir ahmaktır ya da yüzünüze baka baka yalan konuşuyordur.
Sayfa 359 - İletişim Yayınları 3. Baskı 2012Kitabı okudu
Rahmetli Nuri Hoca, maç oynanırken uğur olsun diye kulübedeki yerini değiştirir, hatta oyuncuların da yerini değiştirirmiş. Öyle ki 1989'da bazı oyuncularıyla birlikte mekanını değiştirdi Nuri Aslan, inşallah uğur olmuştur. Mekanın cennet olsun büyük Samsunsporlu...
Sayfa 47 - İletişim Yayınları 3. Baskı 2012Kitabı okudu
Tarihi efsaneler üretir çoğu zaman. Tarihi anlamlı ve çekici kılan bu olgudur. Eğer bir efsaneniz yoksa kayda değer bir tarihiniz de yok demektir. Efsaneler anlatıldıkça köklenir maziniz. Unutulmazlar arasına girer yaşadıklarınız. Futbol kulüpleri için de bu durum aynen geçerlidir. Tarihleri kültürleridir takımların. Bir diğer deyişle, mazisi olan kulüp, kültürü olan kulüp demektir.
Sayfa 131 - İletişim Yayınları 3. Baskı 2012Kitabı okudu
Reklam
Yalnız değilmişim
Liseden üniversite sona kadar tuttuğum Samsunspor defterlerim var benim. Gazete yazıları, fotoğraf yapıştırılmış birkaç tane defter... Onları herkese göstermiyorum, sadece benim gibi deli Samsunsporlularla paylaşıyorum. Allah'a şükür var öyleleri.
Sayfa 210 - İletişim Yayınları 3. Baskı 2012Kitabı okudu
İki yanlışın bir doğru etmeyeceğini öğrendiğimde, yaşım bayağı yol kat etmişti.
Sayfa 229 - İletişim Yayınları 3. Baskı 2012Kitabı okudu
Bir kulübün yazılı olmasa da yerleşik kuralları olması ve o kurallara herkesin uyması gerekir. O dönemlerde diyelim ki gençlerden birisi otobüste sakızı biraz gürültülü çiğniyor; onun yüzüne bakmanız, sakızı çıkarmasına yeterli olurdu.
Sayfa 81 - İletisim Yayınları 3. Baskı 2012Kitabı okudu
Biz Samsunspor'un Samsunspor gibi tutulması gerektiğine inanıyoruz; yanında eşantiyonu olmaz!
Sayfa 294 - İletişim Yayınları 3. Baskı 2012Kitabı okudu
Reklam
Sizinkisi aşk bizimkisi memleket meselesi
Velhasıl, Türkiye'deki futbol sistemini bilen biliyor, hatta bu üç İstanbul takımının taraftarı da biliyor. Çoğunluk düzenin parçası olma kolaylığına kaçıyor, sonra da bunun adına renk aşkı diyorlar. Lakin bence bunun adı güce tapıcılıktan başka birşey değil. Anadolu'da yaşadığı halde İstanbul takımı tutanlar; o yaldızlı camialara özenen, milyonlarca dolarlık transferlere, şatafata ortak olmaya çalışan zavallılardır. Sanki bizler "malum üç takımdan birini tutuyorum" dediğimiz anda bunu yapamaz mıyız? Yapmıyoruz, bu iğrençlikleri görüyoruz çünkü ve yüreğimiz el vermiyor. Şehrimizin takımı var, mazisi var, gelecekten umudumuz var. Şu çok açıktır ki, Türkiye'de bugünün ortamında şehrinin takımını destekleme erdemini gösterebilen idealist insanlardır. Zordur çünkü bir Anadolu takımına gönül vermek.
Sayfa 224 - İletişim Yayınları 3. Baskı 2012Kitabı okudu
30 Haziran 1965
Samsunspor'un resmi kuruluşu 1965 ise de, esas kuruluşu 1927 yılına dayanmaktadır. İlk renkleri siyah-beyaz olan kulüp dönemin özelliklerine uygun olarak faaliyet sürdürmüş, bir süre Halk Spor adıyla devam ettikten sonra yeniden Samsunspor ( Gençlik ) Kulübü ismini almış ve Demirspor ile birleşerek Samsunspor-Demirspor Birliği adını aldıktan sonra yine bir dönem faaliyetlerine ara vermiştir. Ardından 1950’li yıllarda Samsun amatör liginde boy gösteren takım, şehirdeki diğer takımların gölgesinde kalmış ve vasatın altında bir performans sergilemiştir. 1960’larda Türkiye’de Orhan Şeref Apak başkanlığındaki Futbol Federasyonu 1959’da başlayan Milli Lig’i ülke sathına yaymak için çaba gösterirken, pek çok vilayette o şehrin adını taşıyan profesyonel kulüpler kurulmaya başlanmıştır. 30 Haziran 1965’te aralarında amatör Samsunspor’un da bulunduğu 5 kulüp birleşmiş ve bugünkü Samsunspor’u oluşturmuşlardır.
İletişim Yayınları
Futbol oynarken hayatı da öğreniyorduk bir yandan. Bir arada oldugumuzu, birbirimize ihtiyacımız olduğunu, birbirinizin arkasını kollamamız, birbirimize borç vermemiz gerektiğini, mahalleden birine daldıklarında düşünmeden o dalana dalmayı, sonra bizim çocuğa hesap sormayı öğreniyorduk. Arkadaşın ilgilendiği kıza bakılmayacağını, bakılırsa bunun doğru olmayacağını öğretti bize futbol. Nasıl mı? Bilmem... Ama bunu okulda öğretemediklerini çok iyi biliyorum.
Sayfa 350 - İletişim Yayınları 3. Baskı 2012Kitabı okudu
İlahi Celil :)
Celil Sağır çok genç yaşta AMilli takımda oynadı Vural'la birlikte. Hatta bir maça da gitmeyip ceza yemişlerdi. Onun hikayesi de acayiptir. Federasyon bunların otobüs biletlerini almış, İstanbul'a gitmek için yola çıkmışlar. Rusya ile özel maç oynanacak. Havza'ya gelince Celil, Vural'a demiş ki; "bunlar özel maçlara bizi çağırıyor ama resmi maçlarda yine öbürlerini oynatacaklar, boş ver gitmeyelim." Vural daa "Olur" demiş, inmişler otobüsten. Kafile havaalanında bunları bekliyor! Bu hareketin belli bir sebebi yoktur; Celil işte! Yani, denilebilecek tek şey bu; Celil işte!
Sayfa 148 - İletişim Yayınları 3. Baskı 2012Kitabı okudu
Acıdan söz açmışken... 20 Ocak 1989 unutulur mu? Hem de ne acı. Acıların ağababası! Ömür boyu sürecek bir sancı. Namık Kemal Lisesi'nin bir öğrencisi olarak tenefüste almıştım haberi. Sonra okuldan firar eden arkadaşlarla birlikte, Devlet Hastanesi'nin önünde bulmuştuk kendimizi. O ana-baba gününde... Ağlayan bir şehri gördüm orada; ben de ağladım onlarla. Hele, "Muzaffer" denildiğinde... Tutabilene aşk olsun. "Vay canına," demiştim, "vay canına." "Dün yanımızdayken, bugün yoklar." "Gittiler..." "Hem de hiç haber vermeden!" Bir hastane görevlisinin bağırmasına kadar sürmüştü bu ruh hali. "Grubu fark etmez. Kan lazım. Vermek isteyen sıraya girsin," demişti görevli. Demesiyle, çok sayıda insanın sıraya girmesi bir olmuştu zaten. Ben de varım. Ta ki, bir başka görevlinin, "Senin yaşın küçük, sıradan ayrıl," dediği ana kadar. İşe yaramamak ne feciymis.
Sayfa 227 - İletişim Yayınları 3. Baskı 2012Kitabı okudu
23 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.