Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sanat ve Edebiyat

Karl Marx

Sanat ve Edebiyat Gönderileri

Sanat ve Edebiyat kitaplarını, Sanat ve Edebiyat sözleri ve alıntılarını, Sanat ve Edebiyat yazarlarını, Sanat ve Edebiyat yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“O halde; para, kendi bir benliği olduğu düşünülen bireyin ve toplumsal bağların, vs. karşısına bu bozucu güç olarak çıkar. Sadakati sadakatsizliğe, sevgiyi nefrete, nefreti sevgiye, erdemi kötülüğe, kötülüğü erdeme, köleyi efendiye, efendiyi köleye, aptallığı akla, aklı da aptallığa çevirir.”
Sayfa 93 - Evrensel Basım YayınKitabı okudu
“Shakespeare, paranın başlıca iki özelliğini vurguluyor: 1) Para, tüm insani ve doğal özelliklerin kendi karşıtlarına dönüşmesi, nesnelerin evrensel biçimde bozuluşu ve çarpıtılışı olan, gözle görülür bir tanrısallıktır: olanaksızlıkları bağdaştırır. 2) ... “
Sayfa 92 - Evrensel Basım YayınKitabı okudu
Reklam
Kafaların doldurulmasına değil, her öğrencinin kafasının temel olguların bilgisiyle geliştirilip yetkinleştirilmesine ihtiyacımız var.
İnsanın insan olduğunu ve dünyayla ilişkisinin de insani bir ilişki olduğunu düşünelim: O zaman sevgiyi ancak sevgiyle, güveni ancak güvenle, vs. değişebilir insan. Sanattan zevk almak istiyorsan eğer, sanat kültürüne sahip biri olman gerekir; öbür insanlar üzerinde etkili olmak istiyorsan eğer, onları harekete geçiren ve cesaretlendiren biri olman gerekir. insanla ve doğayla ilişkilerinin her biri, senin iradenin, senin gerçek bireysel yaşamının nesnesine uyan şeyin kendi bir ifadesi olmalıdır. Karşılığında bir sevgi uyandırmadan seviyorsan eğer, yani senin sevmen sevme olarak karşılıklı bir sevgi doğurmuyorsa; seven bir kişi olarak sen kendi bir canlı ifadenle kendini sevilen bir kişi durumuna getiremiyorsan, o zaman senin sevgin güçsüzdür, bir talihsizlik!
Sayfa 88
Var olan ve etkin değer kavramı olarak para, her şeyi değiştirip bozduğuna göre, her şeyin genel olarak değişip bozuluşu (dünyanın tersine dönüşü) tüm doğal ve insani niteliklerin değişip bozuluşudur. Yığitliği satın alabilen biri , korkak da“ olsa yiğittir. Para, kendi başına herhangi bir nitelikle, herhangi bir şeyle ya da insanın özüne ilişkin belli bir güçle değil, ama insanın ve doğanın bütün nesnel dünyasıyla değiştirildiğine göre, kendi sahibi açısından, bir niteliğin bir başka nitelikle ve nesneyle, aralarında çelişki bile olsa, değişilebilmesini sağlar;olanaksızlıkların bağdaşmasıdır o. Çelişkileri kucaklaştırır.
Sayfa 88
Demek ki, her şeyi satın alabilme özelliğine sahip oluşuyla, tüm nesneleri kendine mal edebilme özelliğine sahip oluşuyla, para, yüksek dereceden sahip olmanın nesnesidir.. Paranın özelliğindeki evrensellik, paranın varlığının sonsuz gücüdür. Onun için insana sonsuz güçlü görünür...Para, insanın ihtiyaçları ile bir nesne arasındaki insanın yaşamı ile geçim aracı arasındaki dolayımdır. Ama benim yaşamımı bana dolayımlaştıran şey,başkalarının var oluşunu da bana dolayımlaştırır. Benim için öteki kişidir o.
Sayfa 84
Reklam
Ekonomi politik, bu refah bilimi, o halde aynı zamanda, haktan vazgeçirme, yoksun kılma, esirgeme bilimidir de (ve temiz hava ihtiyacını ya da elini kolunu oynatma ihtiyacını bile insandan esirgeyecek kadar ileri gider). Bu şahane sanayi bilimi, aynı zamanda çilecilik bilimi olup, gerçek ideali, çileci ama gaddar bir cimri ile çileci ama üretken bir köledir. Ahlak ideali ise, ücretinin bir bölümünü Tasarruf Sandığı’na götüren işçidir ve bu cazip düşünceye hizmet için kendine hazır bir sanat bile bulmuştur: duygusallığa batmış bir halde sahnede temsil edilmesi. Demek ki, ekonomi politik (dünyevi ve zevklere yönelik görünüşüne rağmen), hakiki bir manevi bilimdir, bilimlerin en manevi olanıdır. Kendinden-vazgeçme, yaşamdan ve her türlü insani ihtiyaçtan vazgeçme, onun ana tezidir. Ne kadar az yer, az içer, az kitap satın alırsan; tiyatroya, dansa, meyhaneye ne kadar az gidersen; ne kadar az düşünür, sever,teori kurar, şarkı söyler, resim, eskrim yaparsan, vs., sermayeni o denli çok biriktirirsin; ne güvelerin, ne de pasın yiyip bitirebileceği hazineni o denli artırırsın.
Sayfa 83
Düşünceler, tıpkı malların ücretlerle birlikte varolması gibi, kendi toplumsal karakterleri dille birlikte varolurken,kendi özelliklerinden yitirecek bir biçimde dile dönüşmezler. Düşünceler,dilden ayrı varolamaz. İnsanlar arasında varolabilmesi ve karşılıklı iletilebilmesi için kendi anadilinden yabancı bir dile önce çevrilmesi gereken düşünceler haliyle bir benzeşme gösterir;ne var ki, bu benzeşme, dilde degil, dilin yabancılığındadır.
Sayfa 69
Gördük ki, nesne; insanın kendisi için insani bir nesne ya da insanın kendisi nesnel bir insan haline geldiği zaman, insan, kendi nesnesi içinde yitirmiyor kendisini. Bu da ancak, toplumun bu nesnede insan için bir varlık haline gelmesi kadar, o nesnede insan için toplumsal bir nesne haline geldiği zaman, insan kendisi için toplumsal bir varlık haline geldiği zaman mümkün olmaktadır.
Sayfa 78
85 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.