Sanat ve İktidar

Aydın Şimşek

En Beğenilen Sanat ve İktidar Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Sanat ve İktidar sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Sanat ve İktidar kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Eleştirel gerçeklik ve Romantikler
Kapitalist toplumdaki gelişme evreleri ile gerçekçiliğin nitelikleri de değişkenlik göstermektedir. Bu nedenle, Romantik gerçekçilikten yola koyulan burjuva sanatçıları, toplumun işleyiş yasalarından etkilenip ortaya çıkan sanatın,düzeni eleştirmesine, düzendeki büyük haksızlıkları göstermesine ve tüm olumsuzluklara ilişkin yöntem geliştirmesine kadar uzun bir yolu katetmişlerdir. Bu yolun sonuna ise Eleştirel Gerçekçilik denilmektedir. Eleştirel gerçekçilik kavramı ne yazık ki çoğu zaman elastikidir, belirginlik taşımaktan uzaktır. Bu nedenle eleştirel gerçekçilerin sundukları iyi ve kötü kavramları çoğu zaman ters sonuçlar verebilir. "Gerçeği, var olanı olduğu gibi değil de soyutlaştırarak yazarın ve şairin arzusu doğrultusunda olması gerektiği şekilde sunuyor. Böylece iyi ve kötü de gerçeklikten uzaklaşıyor. Romantiklerin iyi diye sundukları kişilikler gerçekte kötü, kötü diye sundukları kişilikler gerçekte iyi olabilirler.
Sayfa 179Kitabı okudu
Rönesans dönemi
Rönesans, 1350'lerden başlayarak önce İtalya'da kendini göstermiştir. Modern sanatların gelişimini imleyen Rönesansın tarih sahnesine çıkışından önce, 1127'ler dolaylarında, mimar Abbot Suger, Paris'teki St. Denis Manastırı'ni restore etmesiyle modernizm başlar. Mimari düşüncelere daha önce hiç denenmemiş, ne Klasik Yunan ne Roma ne de Romanesk tarzında olmayan, yeni bir bakışı yansıtır bu çalılşma. Suger bu çalışmasına, Latince Opus modernum (modern yapıt) adını verir. Böylelikle, Latincede tam simdi anlamına gelen modo sözcüğü modern'i karşılar ve Rönesans öncesi mimaride bireysel bir çalışmanın sonucu olarak ortaya çıkar. Ancak, Yeniden Doğuş'un güçlü bir harekete dönüşmesi yine İtalya'dan başlar. Nedenine gelince, hemen tüm İtalyan kentleri, laik düşünceli halkların bilinçli olarak tanrısal, mistik güçlerden uzaklaşıp insana yönelmiş olan sanatçıların, düşünürlerin ve bunları sahiplenen, koruyan prenslerin yaşadıkları yerlerdir.
Reklam
Eleştirel gerçeklik
Gerçek kavramı ancak emek (iş, çalışma) ve eylem açısından tanımlanırsa materyalist bir içerik kazanabilir. Gerçek kimi zaman mantıksal kesinlik, kimi zaman nesnel doğruluk, kimi zaman ahlaki iyilik anlamina gelebilir. Gerçek devrimcidir denildiğinde, bundan devrimin haklılığı da anlaşılabilir. Var olan her şey, yalnızca nesnel olarak gerçek olduğundan dolayı devrimci olduğu sonucu da çıkabilir; ya da doğru olarak gerçeğin yalnızca devrimci dönüşüm ve hareket içindeki nesneye ait bir özellik olabileceği... Bu anlamda da gerçek ile örneğin madde, nesne gibi kavramlar arasında dolaysız ve kendiliğinden var olan bir bağlantı aramaya/bulmaya yönelmiş sanatın sosyalist gerçekçi olduğundan söz edilemez
Sayfa 178Kitabı okudu
Yenidünyanın görsel zenginliği ve bu zenginligin kurduğu iktidarın kendini sürekli olarak yeniden üretmek zorunluluğu duyması doğaldır. İktidar ise gelecek olan, kazanılacak olan, var olan'ın içinin boşaltmayı önceler. Sadece şimdiye indirgenmiş değerler yaratır, dün ile yarın arasın- daki sosyal-siyasal bağların kopartılmasını önemser. Oysa olumsuzlukları önlemenin bir yolu olarak sorgulayıcılık,içeriği olan şeyi açığa çıkarabilir.
Sayfa 19 - kanguru yayınlarıKitabı okudu
Mısır ( İ. Ö 2000) Dilin Gücü
Güçlü olmak istersen söz ustası ol: / Dil yiğit elindeki kırbaç gibidir. /İyi konuşan daha merttir iyi dövüşenden. | Dize getiremezler yüreği cerbezeli olanı. / İyilikle, adaletle hüküm sürer / Atalar dilini güzel konuşan.
Dante'nin İlahi Komedyasi
İtalyan edebiyatında, yaşamı Ortaçağ sınırları içerisinde kalan şair Dante Alighieri (1265-1321) Rönesans dışında kalmasına rağmen insancıl yaratıcıların önemli isimlerinden birisidir. Dante'nin felsefesini aşk ve sevgi oluşturur. Aşk ve sevgi yalnızca insana yönelik değil, tüm canlılaradır. Bu nedenle dinsel olana yaslanır, ancak onların canlı görüntüsü olana da son derece saygılıdır. Üç bölümden oluşan Ilahi Komedya (Cehennem, Araf, Cennet) adlı büyük yapıtında yepyeni bir anlatı tekniği ile karşılaşırız. Ayrıntıların bütüne katılıp bir anlama dönüşmesiyle, Cehennem sonu gelmez bir kuyu ve karanlıktır. Araf ise yeryüzündedir, huni ya da dağ biçiminde yükselir. Cennet ise gökyüzüdür. Halk diliyle yazılmış 14.299 dizeden oluşan bu büyük imgesel şiirde şair, hem İtalya'nın içinde bulunduğu siyasal kargaşaları, hem de kendi tutkularını, mutluluklarını, özlemlerini anlatır. Cehennem, Araf ve Cennet birer katmandır ve iyi ile kötünün mekânlarıdır. Cehennem, gururun, kıskançlığın, aşırı tutkunun, gözü karalığın insanları sürüklediği kötülüklerin sonuçlarıdır. Araf ise iyiyle kötü arasındadır ve burada ışık belirginleşir. Az günah işlemiş olanlar burada kendileriyle hesaplaşıp, umutla kurtuluşlarını beklerler. Cennet ise bilinendir ; sevgidir, aşktır, özgürlüktür, mutluluktur.
Reklam
49 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.