Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sanatın Mitolojisi

İsmail Gezgin

En Yeni Sanatın Mitolojisi Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Sanatın Mitolojisi sözleri ve alıntılarını, en yeni Sanatın Mitolojisi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
" Medusa, antik Yunan toplumunda erkeğin kafasındaki kadının evriminin ilk basamağını temsil eder. Ataerkil toplumların bilinçdışında kadın imajı aslında Medusa'ya çok benzemektedir. Farklı bir toplum olmasına rağmen bunun pek çok örneği vardır (Berktay 1996; Sabbah 1995). Çirkin, şişman ve doymayan kadın imajı erkeğin kadın fobisini oluşturur. Medusa, erkeğin doyurmak, tatmin etmek zorunda olduğu karanlık güçleri olan evcilleştirilememiş kadındır; bu nedenle de yok edilmelidir. Kültür toplumu bu kadın tipinden hiç hoşlanmaz. Onu kültürel hale getirmek için öldürür ve yeniden yaratır. Medusa'nın kafasının kesilmesiyle ölen kadın, Athena'nın bedeninde yenilenmiş haliyle yeniden beden bulur. Bu bir yerde, Paleolitikten bu yana tapınılan, heykeli yapılan şişman doğurgan ve besleyici kadının/tanrıçanın ölümü ve daha zayıf, doğurmayan ya da kontrollü doğuran, cinselliği kontrol altına alınmış kadının dün- yaya gelmesidir. Çünkü Athena kültür ve savaşın tanrıçasıdır. Athena'nın Medusa'ya karşı verdiği savaş, aklın bedene karşı kazandığı bir zaferle sonuçlanmıştı."
"Öteden beri feminist yaklaşım savaşın bir erkek icadı olduğunu ileri sürer (Meskell 1995). Erkek egemenliğinden önce uygar dünyaya hâkim olan kadınlar savaş nedir bilmiyorlardı (Gimbutas 1995). Arkeoloji feministleri doğrulamaz. Ancak, kadın ve erkek arasındaki ibrenin bir kırılma, erkeğe doğru dönme noktası vardır ki, bu noktada tam da
Reklam
"Akıl, kültürel toplumlarda kesinlikle erkekle özdeştirilmiştir. Bu eşleştirme Yunan kültüründe en üst düzeyini yaşamıştır. Yunan felsefesi, Hıristiyanlık'tan önce kadınla cinsel ilişki yaşamanın iyi bir fikir olmadığını ilan etmiştir. Kadınlarla ilişki kuran erkeklerin bedensel hazları nedeniyle aklının kirlendiği inancı felsefenin en temel savlarından birisiydi. Kadın beden, erkek ise akıldı (Lloyd 1996; Türcke 1995)."
"Toplu yaşamanın yeni kuralları, cinselliğin kontrollü yaşanmasının sağlanmasıdır. Bunun en kolay yanı da kadının sosyal hayattan arındırılmasıdır. Bunun için köyler ve evler yapan uygarlık, duvarları kadın için icat etmiştir."
Sayfa 112
"Doğurganlığı temsil eden Kybele aynı zamanda bekâretin de koruyucusudur. Bütün Anatanrıçalar, bekâret ile ilişkilidirler. Bu tesadüf olamaz. Yunanlıların Artemis'i bunun en tipik örneğidir. En son örneği ise bakireyken doğum yapabilen Meryem Ana'dır hiç kuşku yok ki. Mitolojide sıkça karşılaştığımız kendini tanrılara adayan kız figürleri bu anlayışın temsilcileridir."
Sayfa 86
"Toplumun cinsel karmaşa yaşaması tehlikelidir; kaos yaratır. Birlikte yaşamak düzenli ve belirli kurallar içinde seks yapılmasını gerektirir. Bunun dışına çıkıldığında kurulmak istenen kültürel, sosyal hayat çatırdamaya başlar. İşte o zaman tanrılar devreye girerler. Evlilik ve aile gibi sosyal kurumlar cinselliğin düzenlenmesinin enstrümanlarıdır."
Sayfa 86
Reklam
"Estetik kaygılar ve bireysel ihtiyaçlar için değil, toplumsal ve karanlık korkuları bastırmak için sanatı yarattı insan."
Cenaze Törenleri
"Dünyanın pek çok inancına göre,öteki dünyaya yapılacak yolculuğun gerçekleşebilmesi için, geride yani bu dünyada kalanların, ölüyü uygun bir ritüelle gömmesi mecburidir. Antikçağ'ın pek çok inancından olduğu gibi, geride kalanların ölülerini uygun bir törenle defnetmemesi durumunda bu yolculuğun ya mümkün olamayacağı ya da gidilen yeni dünyada işkence dolu bir yaşamla karşılaşılacağına inanılmaktadır. Bu nedenle geride kalanlar, ileride kendileri için bir tören yapılmasını da sağlamak üzere mutlaka ölü gömme törenine katılırlardı."
"İnsan zannedilenin ötesinde dünyanın en güçlü canlısı değildir. Hatta tam tersi evrimsel biyolojik yapının içindeki en zayıf halkalardan birisidir. Çünkü yaşam koşullarına göre, dönüşebilecek, adapte olabilecek bir beden yapısına sahip değildir. Bu nedenle de canlıların içinde sürekli bir arayış içinde olan tek varlık insandır.'
"Mitoslar, anlamsız, boş zamanlarda anlatılmak için uydurulmuş fantastik masallar değildir. Mitoslar, insanlığın bugüne gelişinin öyküsünü verebilecek kültürel zenginlikler içeren, hatta hayatımızı şekillendiren, sınırlamalar getiren, kültür dediğimiz şeyin DNA'sıdır... Mitler toplumsal bilinçdışının ürünleri olarak onbinlerce yılın toplumsal deneyim, duygu, korku ve kabullenişlerini ifade eder. Bu nedenle, mitoslar başlangıçta olup bitmiş olayları anlatıyormuş gibi görünen ve daha sonra gelen toplumlar tarafından kelimesi kelimesine değişmeden aktarılmış özlü sözler değildir. Aksine mitler, içinde yaşadığı her topluluk ve kültürden bir şeyler taşıyan, yaşadıkça değişen ve gelişen bir organizma gibidir; tek yönlü değillerdir; herhangi bir yöntem ve analizle tam olarak anlaşılabilecekleri iddiasından uzaktırlar. Kültürleri ve toplumları etkilemelerinin yanı sıra, içinde yaşadıkları kültür ve toplumlardan etkilenirler, onlardan izler taşırlar. Mitler, ışığı hangi taraftan gönderirseniz gönderin mutlaka farklı bir açıyla kırarak çıkaran bir kristal gibidir; ifade ettiği tek gerçek yoktur; kendilerine bakan her göze farklı bir ayna sunarlar..."
202 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.