Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sanatın Öyküsü

E. H. Gombrich

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Büyük sanat yapıtlarının tadına varılmasında, alışkanlıklarımızı ve önyargılarımızı aşmaktaki isteksizliğimizden daha büyük bir engel yoktur.
Tiziano'nun ilk biyografilerini yazan yazarlar, İmparator V. Charles'in, sanatçının elinden yere düşürdüğü fırçasını eğilip alarak onu onurlandırdığını hayranlık ve şaşkınlıkla anlatırlar. Olay bizler için önem­ siz görülebilir, ama o çağların katı saray kurallarını düşünürsek, bu olayın ne kadar önemli olduğunu, yeryüzü gücünün en büyük temsilcisinin, bir dehânın yüceliği önünde eğilerek, simgesel olarak kendini ondan daha aşa­ğı gördüğüne inanılmakta olduğunu fark ederiz.
Reklam
Bazen elinde katalogla galerileri gezen kişiler görürüz. Bir resmin önüne gelir gelmez onun numarasını ararlar. Resmin adını bulana dek kataloğun sayfalarını karıştırır ve bulur bulmaz başka bir resme yürürler. Bu insanlar tabloya neredeyse hiç bakmadıkları için, belki de evlerinde kalsalar daha iyi ederler. Yaptıkları iş, sadece ellerindeki kataloğu kontrol etmektir. Resimden alınabilecek hazla hiçbir ilişkisi olmayan bir çeşit zihinsel “kısa devredir” bu.
Bir sanat yapıtı gördüklerinde ona bakmak için durmak yerine hafızalarını kurcalayıp ona uygun bir etiket ararlar.
Ya siz hangilerinden hoşlanırsınız?
Bazılarımızın, az konuşup az jest yapan ve bazı şeyleri tahminimize bırakan kişilerden daha fazla hoşlanması gibi, bazılarımız da hayal gücümüze yer bırakan resim ve heykellerden daha çok hoşlanırız.
“Akademi” sözcüğü Yunan filozofu Platonun öğrencilerine ders verdiği ağaçlığın adından gelir ve zamanla erdem arayışında olan eğitimli kişilerin toplandığı yerler için kullanılmaya başlanmıştır.
Sayfa 480Kitabı okudu
Reklam
Müzelerimizde de, sergilenmiş nesnelere dokunmak haklı olarak yasaklanmıştır. Ama aslında o yapıtlar, başlangıçta, ellenmek, evrilip çevrilmek, pazarlık konusu edilmek, üzerinde tartışılmak için yaratılmışlardır. Yapıtlarmdaki her bir ayrıntının da, sanatçının ulaştığı bir kararın sonucu olduğunu hatırlamamızda yarar var: Sanatçı bu ayrıntıları kim bilir kaç kez düşünmüş, kaç kez değiştirmiş olmalıdır. Belki de arkadaki şu ağacı olduğu gibi bırakmalı mı, yoksa yeniden mi boyamalı diye kendine sormuş, belki de güneş ışığı vuran bir buluta ansızın ve beklenmedik bir parlaklık veren şanslı bir fırça vuruşundan mutlanmış, belki de hiç istemediği halde, salt alıcının ısrarıyla, birtakım figürler eklemiştir. Nitekim, şimdi müzelerimizin ve galerilerimizin duvarlarında sıralanmış tablo ve heykellerin çoğunluğu hiç de sanat yapıtı olarak sergilenmek için yapılmamıştır. Bunlar, sanatçının işe koyulduğu andan itibaren kafasında var olan belirli bir amaç ve belirli bir neden sonucu ortaya konulmuşlardır.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.