“Sizler,” dedi yün eğirici, “Kötülükle beslenen taş kalpli bir avuç zavallısınız. Aranızda günahlarıyla kalpleri körelmemiş olan birini göremiyorum! İyiliğe dair hiçbir şey yok kalplerinizde ve gönüllerinizde. Varlığınızla yokluğunuzun bir farkı yok dünya için. İstesem hepinizi şuracıkta yerin dibine sokardım da bir daha gün yüzüne çıkamazdınız. Şimdi dönün evlerinize ve acı ve keder dolu sonunuzu beklemeye koyulun!”