Beni yazmaya yönlendiren Cengiz Gündoğdu Hocam derdi ki: " İnsan burnunun ucundaki cevheri göremez.” Bence de çok haklıydı. Belki de çevremizdeki değerleri anlamak için onlara uzaktan bakmak gerek.
Nerden mi aklıma geldi şimdi bu? Leyla Civil'in Sarı Çizmeler(1) öykü kitabını okuyorum. Kimi öyküleri beni çok etkiledi. Ben insandan umudu
Yazarın ilk kitabı.
Umarım son olmaz..
Bir kaç kez okuyarak başladım ilk öyküye.
Öykü değil de şiir sanki.
Toplumcu gerçekçi öyküleri okurla buluşturan yazarımız Leyla CİVİL 'in akıcı, içine kayıverdiğiniz bir dili var.
Sarı Çizmeler de yüreğiniz burkulurken sermayeye kurban edilen 301 can içinizi tekrar yakıyor.
Aras'ın kahraman babası ile Fırat ın babasının aynı sömürü çarkında eridiğini görmek bir kez daha bu düzen üzerinde düşündürüyor.
İş, ekmek, özgürlük öyküsündeki Eylem ne zaman ve nasıl Bekir ile alanlarda hakkını arar acaba diye düşünmeden geçemiyorsunuz.
Alefe bir kez daha trajik geleneklerimizi sorgulatıyor.
Yitikler içinde acı bir aşk hikayesinde yitiyorsunuz.
Çatışkı sizi bir akraba sohbetinde gibi hissettiriyor..
Çok güzel akıcı bir dil.
Okuyun..
Emekten, emekçiden yana gerçekçi ve yalın bir dille oluşturulmuş öyküler içeriyor. Çekilen acıların yalın ve derin oluşu gibi sıradan insanların yaşantılarından kesitler sunuyor. İnsanı tinsel yönden geliştiren bir yapıt.
Sarı ÇizmelerLeyla Civil Aslan · Siyah Beyaz Yayınları · 20189 okunma