Benim iddiam şu: Şarkiyatçılık, Batı'dan güçsüz olduğu için Şark'a kararlı bir biçimde dayatılmış olan bir siyasal öğretidir temelde; Batı, bu dayatmada, Şark'ın güçsüzlüğüyle birlikte farklılığını da görmezden gelir.
Şarkiyatçılık söz konusu olduğunda, akademik araştırmaya dayalı ihtisası bir coğrafi "alan" terimiyle dile getirmek, yapılanın ne olduğunu yeterince açığa vuruyor; zira Şarkiyatçılıkla simetrik Garbiyatçılık denen bir alan tasarlamak olası değil.