Sarp Yokuşun Eteğinde İnsan

Şaban Ali Düzgün

Sarp Yokuşun Eteğinde İnsan Gönderileri

Sarp Yokuşun Eteğinde İnsan kitaplarını, Sarp Yokuşun Eteğinde İnsan sözleri ve alıntılarını, Sarp Yokuşun Eteğinde İnsan yazarlarını, Sarp Yokuşun Eteğinde İnsan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sevginin ontolojisinden bahsetmek, aslında varlığın ontolojisinden bahsetmek demektir; zira antik dönemden beri varlığın soyut ya da somut yapısına mutlaka, sevgi ve sevgiyle bağlantılı kavramlar yerleştirilmiş ve böylece sevgi, enerji ve gücün en yüksek biçimlerinden biri olarak kabul edilmiştir.
Tanrı'ya inanmanın kölelik olduğu ve insan iradesini yok saydığı, gibi aşırı bir varsayımın karşısına tanrısızlığın özgürlük ve mutlak bir irade hakimiyetini getirdiğini iddia eden insan, bu yanlış varsayıma dayandırdığı hayat felsefesiyle kendisini daha fazla köle ve bir o kadar da iradesiz kılan başka efendilerin buyruğuna girdi. Zira herkesin istediğini yaptığı yerde hiç kimse istediğini yapamaz; efendinin olmadığı yerde herkes efendidir; herkesin efendi olduğu yerde ise herkes köledir.
Reklam
"Adalet adına Tanrı inkar edildi, fakat Tanrı fikri olmadan adaletin kendinden bahsetmek mümkün müdür?" diye soruyor Camus. Tanrı'ya meydan okuyan insan, değerlerini tanrısal değer olarak ilan edip, kendi standartlarını Tanrı'nın yerine koymaktadır. Kendince haklılaştırdığı bu isyan, devrim ideolojisi haline gelmekte ve insan kendi idealiyle kurulan yeni bir zulmün kurbanı olmaktadır. 'İnsan insanın kurdudur.' (Hama hamini lupus) ideali, 'İnsan insanın Tanrı'sıdır.' (Hama hamini deus) idealine dönüşmekte ve kendisine sığınılıp, bağışlanma dilenecek 'gerçek' bir Tanrı ortada bırakılmamaktadır. Seküler medeniyetin ikilemi ve dramı bu . . . Bu dram neden bu kadar insanın acı çektiğini de açıklamaktadır. Hidrojen bombasından uyuşturucu bağımlılığına, bir veba gibi ortalığı kavuran fakirlikten asgari yaşam standartlarına bile yaşamı boyunca erişemeyen yüz milyonlarca insanın varlığına kadar uzanan sefalet, bu dramı çok iyi açıklamaktadır.
Kün fe-yekûn ayetindeki kün (ol) emrinin, fekâne (oldu) değil de fe-yekûn (olma sürecine girdi) şeklinde tezahür etmesi, oluş emrinin muhatabı olan bütün varlıkların hep olma sürecinde bulunduğunu göstermektedir. Ontolojik egemenliğin bu yönü, metafizikseldir.
Niçe 'Tanrı öldü' dediğinde aynı şeyi mi kastetti acaba
İbn Arabi, Hak ismi bağlamında, 'Hakk ın kabri' ifadesinden bahsetmektedir. İbn Arabi ye göre Allah, Hak ismiyle bütün insanlara tecelli etmektedir. Ama insan bu tecellinin farkına varmaz ve bunu ikrar etmezse Hakk ı kendinde öldürür ve sadece Hakk a kabirlik yapar.
Reklam
272 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.