, Kafka'nın ölümünden sonra yayınlanan son romanı olma özelliğini taşır. Bu sebeple yeri, ben ve tüm kafka severlerin gönlünde çok ayrı bir yerdedir. Şato, K'nin karla kaplı bir köye kont tarafından kadastrocu olarak çağrılmasıyla başlıyor. İktidarın ve devlet erkanının yüzsüzlüğü anlatılmış olan K'nin, Kont'a ulaşma çabalarını, gücü elinde tutan yetkililerle mücadelesini gözler önüne seriyor... Taban halkın, Kont'a olan koşulsuz inanışları, Kont'un tanrıyla eşdeğer tutulduğunu adeta gözlerimize sokarak gösterilmektedir. Ne garip değil mi ? Son zamanlarda, dünya ülkelerinde de insanlar liderlerini tanrısal seviyelere çıkarıp adeta tapınma halini aldılar.. Gercek hayatın, acı ama gerçek bir yönüyle uyarlanmış olan bu eser, sakin kafayla ve dikkatlice okuma gerektiyor. Oldukça ağır metaforlar ve betimlemeler le dolu bir roman. Ben, büyük bir keyifle okudum. Umarım sizler de keyif alırsınız