Halk, kayıtsız bir tavırla düşmanı bekliyor, isyan etmiyor, heyecana kapılmıyor, kimseye ateş püskürmüyordu. Sadece sakin sakin kaderini bekliyor, en zor dakikada, ne yapmak gerektiğini gösterecek olan gücü kendinde bulacağına inanıyordu. Gerçekten de düşman yaklaşır yaklaşmaz halkın en zengin kişileri mallarını mülklerini bırakarak gidiyor, fakirler kalıyor, geride kalan ne varsa hepsini yakıyor, yok ediyorlardı.