Ayaklarının altından kayıp gidiyor yaşam. Yabancı yüzlerdeki tanıdıklığı ararken tanıdık yüzlerdeki yabancılığı fark ediyorsun. Yerlisi olamıyorsun hiçbir devinimin. Bedenini sıyırıyorsun her sabah yataktan, ruhunu yerinden bir milim oynatamıyorsun.
Evin yok, vuslatın yok. Eğretilik timsali varoluşun. Hiçbir yerde tamamlanamıyor, hiçbir anda aitlik belirtisi bulamıyor; her yere kendini, her şeyi kendine fazlalık görüyorsun.
Ne dün ne de yarın, şimdinin öfkeli elleri sıkıyor gırtlağını. İki kere ikinin dört ettiği, her şeyin kuralına göre geliştiği ve asıl acıtanın da bu olduğu zamanlar...
Oysa özenle yetiştirmiştin kendini. Ruhundan kopanları avuçlayıp ceplerine dolduruyordun ziyan olmamak için. Parça parça yok olmak sana göre değildi. Bir bütün halinde savrulmak istiyordun sen. Kendin kalarak, kendin olarak savrulmak.