“Bazıları en gerekli şeylerden yoksundu, ekmeklerini kazanmak için çalışmak zorundaydı; ötekiler ise bolluk içindeydi, ‘boş vakit’ten yana da zengindi. Bay Başkan’ın dostları, kırk-elli evin sahibi kimseler, yedi ya da sekiz görevi tek başına yüklenen memurlar, ruhsat, unvan, tasarruf sandığı, kumarhane, horoz dövüştürme sahaları, işçi fabrikaları, genelevler, lokanta ve ‘ödenek’e bağlanmış gazete sahipleri…”