Sazan
Slawomir MrozekSazan Gönderileri
Sazan kitaplarını, Sazan sözleri ve alıntılarını, Sazan yazarlarını, Sazan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Koltuğuma oturmuş ve Hegel'in Tinin Fenomenolojisi kitabını okuyordu.
Kitabı bitirmesini bekliyorum, ondan sonra oturup Hegel'in görüşleri üzerine tartışabiliriz.
Tabii önce onun ben, benim de o olmadığım konusunu açıklığa kavuşturmamız gerekiyor.
Kendinden emin olamamak, hem korkunun hem de kıskançlığın anasıdır.
Bir süredir izlendiğimi hissediyorum. Nereye gitsem arkamdan birisi takip ediyor, biliyorum. Ben yürüdükçe o da peşimden geliyor, eve girince kapının önünde bekliyor. Zannediyor ki ben onu görmüyorum, ben her şeyin pekala farkındayım aslında.
"Saçmalık! " diye düşünüyordum. "Yarın, B. şehrindeki önemli işlerimi hallettikten sonra, aynı tren beni A. şehrine geri götürecek. Ama B. şehrine taşınmamın da hiçbir anlamı olmaz, çünkü o zaman da A. şehrinde halletmem gereken önemli işlerim olacak. Hangi açıdan bakarsak bakalım bu yolculuklar sadece bir yanılsamadan ibaret."
Günümüzde hâlâ bir ayı ile beraber fotoğraf çektirmek isteyen çıkar mı acaba? Dağ başında bile olsa?
Geleceğin neler getireceğini kimse bilmez derler ama kehanette bulunmamızı kimse engelleyemez, öyle değil mi?
Bir gün gezinti sırasında rastladığım bir cenaze alayına katıldım. Tek başına avare avare dolaşmaktan daha iyiydi. Kimi gömmeye gittiğimiz hakkında en ufak bir fikrim yoktu, ama ne fark eder? Biz insanlar, hepimiz büyük bir aileyiz.
Hem bilmemek değil, sormamak ayıptır. Sol tarafımda yürüyen adam da kimin öldüğünü bilmiyordu.
Böylece asan sörü kullanabilecek bir tek Başkan kalmıştı. Günün birinde asansör bozulunca bütün bu problemler ortadan kalktı.
Asıl kötü olan şey, hâlâ önce aşağı inip sonra tekrar yukarı çıkmamız; alışkanlığımızdan kurtulamadık. Merdivenleri inip çıkmak bir hayli yorucu oluyor.
* tabi tasarruf mühim!!!
Başkan bize tutumlu olmamızı öğütledi ve örnek olmak için de çalışma odasındaki iki koltuktan birini dışarı çıkardı.
"Hiç gereği yok bu koltuğun" dedi. "Sekreterimle aynı koltukta oturmak zorunda kalacağız, ikimiz için biraz dar olacak ama olsun, bir koltuktan tasarruf etmiş olacağız ya, önemli olan da bu. Bugünlerde ahşap mobilyalar bir hayli pahalandı. Siz de düşünün bakalım, nelerden tasarruf edebiliyorsunuz?"
Oturmuş, insanların kişilikleri ve hayatlarının akışını değiştiren icraatları üzerine laflıyorduk.
"Mesela beni ele alalım . . . " dedi Encümen Üyesi. "Sigara içmeyi bıraktım ve böylece şimdi sahibi olduğum villayı yaptıracak kadar para biriktirdim. Şimdi çok güzel bahçeli bir villam var. Biraz istek ve irade yetti."
"Söylediklerinize tüm kalbimle katılıyorum" dedi Şube Şefi. "Ancak tasarruf ve nefsine hakim olmak her şey demek değil. Ben mesela, her gün mesai saatinden sonra örgü örüyorum. Sadece para kazanmak için değil, aynı zamanda bu işi kendime prensip edindiğim için. Çünkü bir şey üretmezsem asla yerimde duramam. Bu bana ne kazandırdı dersiniz? Bir süre sonra ördüklerimi sattım ve evimin önünde gördüğünüz son model Toyota marka arabayı satın aldım. Anlatmak istediğim, sevgili dostumun da belirttiği gibi, tutumlu olmanın yanında çalışkanlığın da büyük rol oynadığı."