yaslan göğsüme sevdiğim
benim gönlüm gök gibidir açık deniz gibidir
pas tutmaz benim içim yeryüzü gibidir toprak gibidir
sen ki bulut gibisin
ay gibisin güneş gibisin bazan.
bir tünelden mi geçiyorsun kalbim
uçsuz mağaralarda damıtarak yalnızlığını
hayatı yorumlamak değil yaptığımız
sürekli bir hüzün yağmurunda ıslanmak belki.
şu yalnızlık çıkmazında önümde niye sen varsın
niye her şey bir anda kayıyor sen kayıyorsun
kalbim niçin bu kadar yabancı sen niye yoksun
birsam yüklü geceleri içimden atamıyorum
niye bunları bir anda unutamıyorum
hadi tut elimden gök gibi ölü kadar yalnızım.
o en öksüz köşesine sığındığımız yalnızlığın
yalnızlığın teselli çiçekleri üstümüze
göçen son kuşların sedef gagalarından dökülür
şehir bir mahşer gibi içimizde ölür.