Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Network

Şebeke 1

Yalçın Küçük

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Görüntü ile öz aynı olsaydı, bilime gerek kalmazdı.
Reklam
Kırmızı Ferman
"Murat III döneminde, 1574-1595, ekonomik güçlüklerin baş gösterdiği sırada Yahudi bir kadının 40.000 duka değerinde bir elmas takıp gezmesinin yarattığı büyük tepki üzerine Sultan hiddete kapılarak tüm Yahudilerin öldürülmesini emretti ise de daha sonra Salamon Eşkenazi'nin etkisi ile sadrazamın, Ester Kira'nın ekisi ile ve Valide Sultan'ın ricaları ile, bir öfke anında verdiği emri değiştirerek sadece yahudilerin ve diğer gayri müslimlerin, giyim ve kuşamlarını düzenleyen, lüks eşya kullanımını kısıtlayan bir ferman buyurdu. 27 Nisan tarihli bu fermana göre Yahudiler kavuk taşımayacak, kırmızı bir şapka, siyah ayakkabı ve pamuktan bir kapama giyeceklerdi."
Benim adım kırmızıKitabı okudu
Kabalistik nesirleri okumak şifre çözmek ile özdeştir.
Demek ki bütün seçimler boştur ve göstermeliktir; önemli olan seçilmiş doğmaktır.
İşte bu yüzden, bugün yazan gençler, hakkında yazmaya değen, dert ve yorgunluğa değen tek şeyi sırf bu yolla iyi yazmalarını sağlayabilecek olan tek şeyi unuttular: Kendiyle çatışan insan kalbinin sorunlarını. Bunu yeniden öğrenmeliler. Olabilecek en bayağı şeyin korkmak olduğunu kendilerine öğretmeliler: Bunu yaparken de çalışmalarında ezeli gerçeklerden ve yüreklerinin doğrularından, geçici ve yok olmaya mahkum herhangi bir öykü içermeyen evrensel doğrulardan -sevgi ve onurdan, şefkat ve gururdan ve merhamet ve fedakarlıktan- başka hiçbir şeye yer bırakmayacak biçimde, her şeyi sonsuza kadar unutmamalılar. Yoksa bir lanet altında çalışırlar. Aşkı değil şehveti, kimsenin değerli bir şey yitirmediği yenilgileri ve umut içermeyen, en kötüsü de şefkat ve merhamet içermeyen zaferleri yazarlar. Kederleri hiçbir evrensel kedere neden olmaz, hiçbir iz bırakmaz. Kalpten değil, hormonlardan yazarlar.
Sayfa 294 - W. Faulkner, 1949 Nobel Ödül Töreni konuşması'ndanKitabı okudu
Reklam
Clausewitz, bize imkansız bir savaş teorisi vermiştir;artık savaşın temel hedefinin karşı tarafın iradesini teslim almak olduğunu öğrenmiş durumdayız, irade zaptını kalıcı kılmak için de ilk iş silahsızlandırmaktır. Mondros mütarekesine, ülkenin silahsızlandırılmasının temel koşul olarak konması ve Afganistan'da savaşın ancak bir silahsızlandırma ile biteceğinin açıklanması Clausewitz teorisine uygundur. Ancak Clausewitz, emperyalizm öncesi bir teorisyendi; şimdi temel amaç beyinleri zaptetmek ve değerler sistemini tahrip etmektir. Bunu kalıcı yapmanın yolu ise insanı yozlaştırmaktan geçiyor; yoz alçaklıktan haz alan yaratıktır. Bu nedenle yozun bir daha herhangi bir değer sistemi kazanması imkansız görünüyor; şimdilerde edebiyata yüklenen en önemli misyon buradadır.
Sayfa 203Kitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.