Seçkin Sahabelerin Hayatı
Hasan KaluçSeçkin Sahabelerin Hayatı Gönderileri
Seçkin Sahabelerin Hayatı kitaplarını, Seçkin Sahabelerin Hayatı sözleri ve alıntılarını, Seçkin Sahabelerin Hayatı yazarlarını, Seçkin Sahabelerin Hayatı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bu dinin başka bir özelliği de vardı. Bu din, son dindi.
Yüce Allah sadece bu dinden ve bu dinin bağlılarından memnun olacaktı.
İşte bu sebeplerdir ki bu dine inananların çile ve ızdırapları daha çok olacaktı. Bu din daha samimi insanlarla yükselecekti.
Sayfa 93Kitabı okudu
Allah yolunda ölenleri sakın ölüler saymayın. Hayır, onlar, Rab'leri katında diridirler.
Sayfa 56 - Al-i İmrân, 169Kitabı okudu
Hz. Muhammed
Günümüzde hanımına ev işlerinde yardım etmeyi kılıbıklık olarak niteleyen ve bunu kendisini küçültecek adi bir iş olarak gören müslümanlar acaba Hz. Peygamber'in (S.A.V.) elbisesini dikip, ayakkabısını yamadığından ve erkeklerin, evlerinde yaptıkları her işi yaptığından» habersiz midirler?
Ammar Bin Yasir
Ammar, o gün ölmeden önce sürekli:
- Bugün dostlara kavuşacağım! Sevgili Peygamberim Hazreti Muhammed'e ve arkadaşlarıma kavuşacağım, diyordu.
Evet, işte bugün dostlarına kavuşmuştu artık.
Allah'ın Resulu, Ammar için şöyle demişti: "Cennet Ammar'a özlem duymaktadır."
Bugün cennet, özlemine kavuşmuş; Ammar da cennetle ve arkadaşlarıyla buluşmuştu. Yüce Allah, kahraman Ammar'dan, mübarek anne ve babasından rahmetini esirgemesin.
Üç şeye gülerim. Ölüm kendisini adım adım izlediği halde dünyaya karşı uzun emeller besleyenlere; Allah kendisinden haberdar olduğu halde, kendisini Allah'ı anmaktan uzak tutanlara; Allah'ın hoşnutlugunu mu, yoksa gazabını mı kazandığını bilmeden kahkaha ile gülenlere...
Üç şeye de ağlarım: Allah Resulu'nun vefatı aklıma geldiğinde; ölüm anındaki şiddetli korkuyu nasıl atlatacağımı düşündüğümde; cehenneme mi yoksa cennete mi gireceğimi bilemediğim zamanlarda...
İslâmda cihad'ın en mühim kısmı nefisle yapılanıdır. Çünkü nefsini yenemeyen kişinin düşmanla cihad etmesi zaten mümkün değildir. Bunun içindir ki Resú- lullah (S.A.V.) bir gazadan dönerken «Küçük cihaddan, büyük cihada döndük» buyurmuşlar, nefisle savaşı büyük, düşmanla savaşı küçük olarak nitelendirmişlerdir.
Abdullah bin Revaha (radıyallahuanh): Biz insanlarla sayı olarak, kuvvet ve silahça çokluğumuzla savaşmayız. Biz ancak Allah'ın bize layık gördüğü şu dinin gücüyle savaşırız...
Selman-i Farisi'nin gülme ve ağlama konusundaki görüşü
Üç şeye gülerim. Ölüm kendisini adım adım izlediği halde dünyaya karşı uzun emeller besleyenlere; Allah kendisinden haberdar olduğu hâlde, kendisini Allah'ı anmaktan uzak tutanlara; Allah'ın hoşnutluğunu mu, yoksa gazabını mı kazandığını bilmeden kahkaha ile gülenlere...
Üç şeye de ağlarım: Allah Resulü'nun vefatı aklıma geldiğinde; ölüm anındaki şiddetli korkuyu nasıl atlatacağımı düşündüğümde; cehenneme mi yoksa cennete mi gireceğimi bilmediğim zamanlarda...
Sayfa 64Kitabı okudu
Ebu Ubeyde Bin Cerrah: Ey Mü'minlerin Emiri! Sana, gitmek istediğin yere ulaştıracak olan şey, azık olarak yeter.
Sa'd Bin Ebi Vakkas : Anneciğim! Yüce Allah'ın ve O'nun elçisini senden daha çok seviyorum.. Vallahi, senin bin canın olsa ve bunları birer birer teslim etsen, ben yine dinimden dönmem.
Selman-ı Farisi: Üç şeye gülerim. Ölüm kendisini adım adım izlediği halde dünyaya karşı uzun emeller besleyenlere; Allah kendisinden haberdar olduğu halde, kendisini Allah'ı anmaktan uzak tutanlara; Allah'ın hoşnutluğunu mu, yoksa gazabını mı kazandığını bilmeden kahkaha ile gülenlere...
Abdullah bin Revaha: Nihayet benim kabrime uğradıklarında, 'Allah' ın doğru yolu gösterdiği asker! O doğruyu bulmuş' desinler istiyorum.
Ordu ayrılacağı sırada Revaha şu şiiri söylüyordu:
"Fakat ben Rahman'dan Marifet ve ağızdan köpük fışkırtan tesirli bir kılıç darbesi İstiyorum.
Veya çok susuz birinin elleriyle hazırlanmış karnı ve ciğeri Delen bir mızrak yarası istiyorum.
Nihayet benim kabrime uğradıklarında,
'ALLAH'ın doğru yolu gösterdiği asker! O doğruyu bulmuş' desinler istiyorum."