Ne doğan güne hükmüm geçer
Ne halden anlayan bulunur
Ah aklımdan ölümüm geçer
Sonra kuş, bu bahçe, bu nur
Ve gönül tanrısına der ki
Pervam yok verdiğin elemden
Her mihnet kabulüm
Yeter ki gün eksilmesin penceremden.
Döküldüğüm yerden yüzüne, gözlerine, ona ait herhangi bir ayrıntıya bakıyor, yeni bir rüzgarın yavaşça yelkenlerimi doldurmaya başladığını hissediyor ve " Ah diyordum, ikimizden biri ölmeli."
Ya da bana öyle gelmişti. Bir seyin gerçekte öyle mi olduğu yoksa bana mı öyle geldiği konusu her zaman kafamı karıştırırdı. Gerçi sezilerim bir süre sonra hayat tarafından doğrulanırdı.