Bir kere "cezbe-i Rahman"ın ne demek olduğunu zavallıya(Fransızca hocası) sormuşlar. İyi anlamamış, defterine "cezve-i Rahman" yazmış. Muallimlerin odasında beni tuttu.
Cezve-i Rahman ne demek? dedi.
- Öyle şey olmaz! diye güldüm.
Israr etti. Kendisine soran talebeyi buldurdu. Kitabı açtık. Yanlış anladığı meydana çıkınca, bu aramızda bir alay oldu. Bîçârenin adı "cezve-i Rahman" kaldı, gitti.