Sefiller
Victor HugoSefiller Gönderileri
Sefiller kitaplarını, Sefiller sözleri ve alıntılarını, Sefiller yazarlarını, Sefiller yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
..."Bence, ne yapılsa, iki insanın hakkı ödenmez. Bunlar: öğretmen ile annedir..."
Sayfa 65 - Madeleine BabaKitabı okudu
Yaratılışın bir kanunudur ki yüksek ruhlar yüksek ruhlardan, alçak ruhlar da alçak ruhlardan hoşlanır. Onunla beraber olmak isterler.
Sayfa 62Kitabı okudu
Akşamları eve yorgun gelir, önüne konan bir tas çorbayı sesini çıkarmadan yerdi. Ablasının gizlice çocuklarına mutfakta et yedirdiğini bilir, fakat bilmezden gelirdi.
Sayfa 44Kitabı okudu
Geçmişlerinde utanç verici bir suçu bulunanlar arkalarına bakmazlar. Çünkü kara talihlerinin onları takip ettiğini çok iyi bilirler.
Sayfa 30Kitabı okudu
Bir çoban sürüdeki bütün koyunlardan sorumludur. Koyunun uyuzu çobanı ürkütmemelidir.
Sayfa 22 - Mösyö MyrielKitabı okudu
En büyük hırsızlar batıl inançlardır ki dağda gezen hırsızlar malınızı çalarken onlar imanınızı çalar. En büyük katiller de günahlar ve kötü ahlaktır!
Sayfa 20 - Mösyö MyrielKitabı okudu
"Sefiller", edebiyat dünyasında bir başyapıt olarak öne çıkan ve okuyucuyu sadece kelimelerle değil, duygu fırtınalarıyla sarhoş eden bir deneyim sunan bir roman. Victor Hugo'nun muazzam kaleminden çıkan bu eser, adeta bir duygu ressamının tuvaline işlenmiş gibi.
Jan Valjan, romanın kahramanları arasında öne çıkan bir figürdür; o sadece bir karakter değil, adeta adaletin canlı bir simgesidir. Onun içsel yolculuğu, okuyucunun duygusal derinliklere dalmasına ve insanlığın karmaşıklığına bir bakış atmasına neden olur.
Hugo'nun dil kullanımı, romanın sayfalarında bir melodi gibi dans eder. Betimlemeleriyle her sahne resmedilirken, duygusal yoğunluğu ise okuyucuyu bir his tufanına sürükler. Hugo'nun kelimeleri, sadece okunan bir metin olmanın ötesine geçip adeta bir yaşam kaynağına dönüşür.
"Sefiller", yalnızca bir hikaye anlatmakla kalmaz, aynı zamanda toplumun acılarını, adaletsizliği ve insan doğasının karmaşıklığını sorgular. Roman, 19. yüzyıl Fransa'sının zorlu gerçekleriyle yüzleşirken, okuyucuya evrensel bir mesaj sunar: İnsanlık, acılar ve sevinçler arasında bir dansa benzer, ve her bir karakter bu dansın eşsiz bir figürüdür. 
Sefiller
İnsanların en büyük zaferi, kendi içindeki karanlığı yenebilmektir.
Tanrı mucize diliyle der ki,"Ey ahmak! Demek seni unuttuğumu sanıyorsun? Ne olurdu da bana yalvarsaydın, senin için olmazları oldursaydım! İşte hak etmediğin halde senin bana karşı nasıl nankörlük ettiğini göstermek için olmaz zannettiğin şeyi olduruyorum! Eğer yine de şükretmezsen... Gerçek nankörlerden olursun!"