Bütün içgüdüler gibi saf ve bozulmamış bütünlüğünü koruyan bu içgüdü antipatiler ve sempatiler yaratır, bir insan karakterini kesinlikle ötekinden ayırır; hiç tereddüt etmez, şaşırmaz, asla susmaz ve kendini inkar etmez; karanlığın içinde aydınlıktır, yanılmazdır, emredicidir, zekanın bütün öğütlerine, aklın bütün yakıştırmalarına karşı vurdumduymazdır...