Semerkand Aile Eylül sayısında, çocukların dünyasında başarı ve başarısızlık kavramlarının neye karşılık geldiğini irdeliyor. Çağın ruhunu yansıtan başarmak ve kazanmak gibi baskın arzuların, çocukları ve ebeveynleri ne tür sorunlarla karşı karşıya getirdiğini aktarıyor. Elif Özdemir, hazırladığı kapak dosyasında "Sonu zaferle biten öyküleri herkes sever. Ancak kaybetmek de duraksamak da vazgeçmek de hayatın vazgeçilmez birer parçasıdır. Çocuğun bu hisleri tatması, yaşamın engellerine takılıp yeniden şekil almayı denemesi, problemlerden güçlenerek çıkmayı öğrenmesi gerekir. Evladı bu olumsuz tecrübeleri hiç tatmasın, hep kazanıp mutlu olsun isteyen, ‘aşırı koruyucu ve tavizkar’ anne babalarsa onları hakikatten uzak bir dünyaya hapsetmiş, iyilik yerine kötülük etmiş olur” diyor ve "Kaybetmeyi Öğrenmek De Başarıdır” ilkesine dikkatimizi çekiyor.
İnsan köşesinde okuyuculara medrese dünyasının kapılarını açan Ali Sözer, medresedeki öğrencilerin eğlencelerini anlatıyor. Sadece disiplin kavramının hakim olduğu düşünülen medreselerde öğrencilerin tatil zamanlarını nasıl geçirdikleri ve bu sürecin onlara medreseyi neden ve nasıl sevdirdiğini de aktarmış oluyor.
Ergenlik Rehberi köşesi bu ay ergenlerle iletişimin satır arasındaki anlamlarını anne baba ve eğitimcilere açıyor. "Anne Babalar Ne Söyler, Ergenler Ne Anlar?” başlıklı yazısıyla Sara Özkan Yıldız, çocuklarımıza yardımcı olmaya çalışırken farkında olmadan yaptığımız hataları örnekleriyle anlatıyor.
