Şemsü’ş Şumus
El-Hac Hasan ŞükrüŞemsü’ş Şumus Gönderileri
Şemsü’ş Şumus kitaplarını, Şemsü’ş Şumus sözleri ve alıntılarını, Şemsü’ş Şumus yazarlarını, Şemsü’ş Şumus yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Cezbeyi zorlama ile izhar etmek riyadir. Riya ise zinadan daha ağırdır.
"Biz ALLAH’ın kullarıyız ve biz yine O’na döneceğiz’'
{Bakara 2/156}
değerli kıymetli 1Kitap okuyucularını
Hayat dolu ve canlara safa bahşeden misk-i anberden daha hoş kokulu selâmımla selâm ederim.
.... ~...
Bugün Hakk’a kul olanlar, gonca güle yol bulanlar
Nâr-ı aşka kül olanlar, ölmez asla solmaz onlar
Mey-i aşka can verenler, dest-i yârdan hem içenler
Kıylü kaiden hep geçenler, ölmez asla solmaz onlar
Şem‘-i yâre karşı yanan, bülbül olup dâim öten
Hakk’a böyle âşık olan, ölmez asla solmaz onlar
Vech-i yâre secde kılıp, onda bunda dilde bulup
Ölmeden ön ol ölüp, ölmez asla solmaz onlar
Feyz-i Hak’la dolmuş cihân, zikr-i Hak’la bulan emân
Şükrü bunu söyler hemân, ölmez asla solmaz onlar
Mektup başlangıcın zarifliği
Hayat dolu ve canlara safa bahşeden misk-i anberden daha hoş kokulu selâmımla selâm ederim.
Aminnn
Mevlânâ Hâlid’in [kuddise sırruhû] nurlu naaşlarından çıkan güzel koku ufka yayıldı. Bu kokuyu almayan hiçbir kimse kalmamıştır. Hatta bu güzel kokunun hâlâ devam ettiği kabrini ziyaret edenler tarafından nakledilmiştir.
Cenâb-ı Hak bizleri onun şefaat sancağı altında haşretsin ve kudsî nefesleri ile bizi faydalandırsın.
Mahlûkata ihtiyacı olmayan Allah’ı tesbih ederim.
Mahlûkata ihtiyacı olmayan Allah’ı tesbih ederim.
Mahlûkata ihtiyacı olmayan Allah’ı tesbih ederim.
Ezel de ve ebedde tek var olacak Allah’ı tesbih ederim.
Yılların değiştiremediği Allah’ı tesbih ederim.
Kendisine ölümün gelmediği Allah’ı tesbih ederim.
Allah’ın zatı dışında her şey yok olacaktır.
Hüküm O’nundur ve O’na döndürüleceksiniz.
Taat ederek Allah’a yalvarın.
Ve bilin ki âlimlerin ölümü kıyametin yaklaşmasındandır.
Allah Teâlâ buyurmuştur ki: ‘Görmüyorlar mı ki, biz yurtlarına varıp onu etrafından eksiltiyoruz. O halde galip olanlar onlar mi?’ (Enbiyâ 21/44).
‘Biz Allah’ın kullarıyız ve biz yine O’na döneceğiz’
(Bakara 2/156)
El-Fatiha
Malımın üçte birinden 1000 kuruş ayırıp namaz ıskatım için kullanın. Bir de su sarnıcı yapın. Allah’ın birliğine yemin ederim ki bulûğ çağımdan bu zamana kadar bir vakit bile farz namazı kaçırmamışımdır. Hatta kuşluk ve teheccüd namazlarını dahi geçirmemişimdir.
Bu sözlerimi işitip de şeyhimiz hayır ve hasenata muhtaç değildir demeyiniz. Vefatımdan sonra hayır ve hasenat işleyip, fakirlere yemek yediriniz. Hanemizdeki mescidde hatm-i hâcegânın terkedilmemesi beni sevindirir. Bize Fâtiha ve İhlâs okumayı unutmayınız. Kim bu saydıklarıma muhalefet ederse ahirette bizi göremez.
Ben, “Efendim, şu an kalplerimizi hüzün ve elemle yaraladınız. İnşallah bu emir gelmez ve ömrünüz uzun olur” deyince şöyle buyurdular:
“Ey İsmail! Biz bu mukaddes topraklarda ölmeye geldik. Cenâb-ı Hak Beytülmakdis’i, nebîsini ziyareti ve hacc-ı ekberi yerine getirmeyi bize geçmiş yıllarda nasip kılmıştı. İnşallah ebedî huzura ulaşırız. Bundan başka bir muradımız yoktur. Fakat bazı münkir kimselerin sizlere yapacağı eza ve cefalardan korkarız. Özellikle ezasından çekindiğimiz biri var ki Allah’tan onun bizden sonra çok yaşamamasını dileriz. Zira müridlere yalan ve iftiralarla eziyet verir.”
Gerçekten bu adam Mevlânâ Hâlid’in [kuddise sırruhû] vefatından kırk gün sonra ölmüştür.
Aminn
“Allahım, ben senin kulunum ve kulunun oğluyum.
Perçemim senin elindedir.
Benim hakkımda senin hükmün geçerlidir, senin, benim hakkımdaki takdirin adalettir.
Senin olan, senin kendine isim verdiğin veya kitabında indirdiğin yahut mahlûkatından birine bildirdiğin veya katında, gayb ilminde kendine tahsis ettiğin bütün isimlerinle senden Efendimiz Muhammed’e ve âline salât etmeni istiyorum.”
Sevdiğinin sevdiğini sevmek. Biz böyle gördük öğrendik.
***
Mevlânâ Hâlid hazretleri [kuddise sırruhû] şöyle buyurdular:
“İnsan tabiatının gereği kişi evladı hastayken ve ölüm döşeğindeyken üzüntü ve elem duyar. Fakat kâmil olan kimse sevdiğinin istediği şeye sevinir. Allah’ın emirlerinin ve kazâsının gerektirdiği şeye razı olur ve sevinir.
Zira Resûlullah [sallallahu aleyhi vesellem] oğlu İbrahim’in ve fatına üzülmüş ve şöyle buyurmuştur:
'Göz ağlar, kalp mahzun olur. Biz, Rabbimiz’in razı olacağı sözden başka bir kelime ile hüznümüzü ifade etmeyiz. Ey İbrahim, biz senin firakından dolayı hüzünlüyüz.'"
Taundan vefat edenlerin faziletli şehidler olduğunu meclislerinde daima zikreder ve şu beyti defalarca okurlardı:
O’nun her gün şöyle nida eden bir meleği vardır:
Doğun sonunuz ölümdür, bina yapın sonu yıkılıp harap olmaktır.
***
"Biz ancak ölmek için yaratıldık."
***