En Yeni Sen "Alo" Demeden Önce Sözleri ve Alıntıları
En Yeni Sen "Alo" Demeden Önce sözleri ve alıntılarını, en yeni Sen "Alo" Demeden Önce kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Telefonun başında beklediğini umuyor, bu arada başka biri ararsa hattı meşgul etmemesi için telefonu hemen kapatmasını rica edeceğini düşünüyorum. Seni her an arayabileceğimi biliyorsun. Üç kez çevirdim numaranı ama ya buranın seni aradığım kentin ya da oranın, senin kentinin telefon şebekesi yoğun olduğu için düşüremedim. Hatlar her yerde dolu. Avrupa’nın her yanından Avrupa’ya telefon yağıyor.”
"Affedersiniz, ama siz galiba ayakkabı bağlamasını henüz öğrenememişsiniz." Kızaran yüzümü ona doğru çevirip öylece kaldım. Dilimi dudaklarımın arasında gezdirdikten sonra şöyle dedim:
"Biliyor musunuz, ben düğüm yapmayı hiç beceremem.
.
inanmayacaksınız, ama çocukken öğrenmek istemedim hiç.
Ayakkabılarımı, bağlarını çözmeden çıkarıyorum, çekecekle giyiyorum. Bağlamasını beceremiyorum, şaşırıyorum. Kimse inanmaz." Bunun üzerine yabancı adam tuhaf, hiç beklenmedik bir şey söyledi.
"Peki, çocuğunuz olursa eğer, ona nasıl öğreteceksiniz ayakkabısını bağlamasını?" Ama asıl tuhaf olan, bu soru üzerine benim bir an düşünüp sonra cevap vermemdi; sanki bu sorunu daha önce düşünmüş, er geç bir gün sorulur diye yanıtını içimde saklamışım gibi.
"Çocuğum ayakkabı bağlamasını başkalarından öğrenir," dedim.
Yabancı adam daha da saçma bir itirazda bulundu:
"Peki, ya kıyamet günü gelir de bütün insanlık yok olur, ama Tanrı'nın sevdiği kullar olarak bir tek siz ve çocuklarınız kalırsa ne olur? Hiç düşündünüz mü? Onlara düğüm yapması nı nasıl öğreteceksiniz? insanlığın düğümü yeniden keşfetmesi için kim bilir kaç yüzyıl geçer!"
İlişki ne kadar belirsiz, riskli ve güvenilmezse, duygular o kadar güçlüdür. İlişkilerimizde, birbirimize yakın olduğumuz zamanlarda, duyduğumuz tatminsizlik, ilişkinin kötüye gitmesinden değil, aksine gitmesi gerektiği gibi gitmesindendir.
Yalan, yalnızca görünüşte gerçeği dışlar; bileceğiniz gibi yalan bir çok durumda, örneğin psikanalist için hastasının yalanları, gerçek kadar, belki de gerçekten daha fazla anlam taşır;
Benimle başkaları arasında bir uçurum var. İçinde kollarımı oynatıyorum, ama hiçbir şey yakalayamıyorum, bağırıyorum ama beni duyan yok: mutlak bir boşluk.
Ama gerçek hayatta düşünülen şeylerin hiçbiri olmaz. Onun içinde ne zaman hayal kurmaya başlasan korkar, düşünceleri kafandan atmaya çalışırım, çünkü bir şey düşlersem asla olmayacak demektir.
Gece olunca yeni bir yatakta söndürürüm lambayı, sonra durur tramvayları dinlerim, köyümdeki odam gelir aklıma, gecenin içinde çok uzaklardadır, aynı anda bu kadar uzak iki yerin olması imkansız gelir bana. Nerede olduğumu tam anlamadan uykuya dalarım.