Eğer avcunuzun içine iyice bakarsanız, orada ebeveynlerinizi ve atalarınızın tüm nesillerini göreceksiniz. Onların hepsi şu an yaşıyor. Her biri, bedeninizde mevcuttur. Siz bu insanların her birinin devamısınız.
-Thich Nhat Hanh, A Lifetime of Peace
İnsan, bütünün bir parçasıdır (...) [Ancak] Kendisini, düşüncelerini ve duygularını, diğerlerinden ayrı olarak deneyimler; bu, bilincinin yarattığı bir çeşit optik yanılgıdır.
-Albert Einstein, 12 Şubat 1950'de Robert S. Marcus'a yazdığı yazıdan
İnsanlar derin acılar yaşadığında, genelde bu acıdan kaçınarak kendilerini duyusal acıdan uzaklaştırmayı denerler. Bu şekilde korunduklarını ve çocuklarını da koruduklarını düşünürler. Acıyı görmezden gelmek gerçekte onu derinleştirir. Bastırılan şeyin genellikle yoğunluğu artar. Ailevi acıları konuşmamak, onları iyileştirmek için nadiren etkili bir stratejidir. Acı, başka bir zamanda, genelde sonraki nesillerin korkularında ve anormalliklerinde kendini göstererek tekrar su üstüne çıkar.
Vahşet, gömülmeyi reddeder. Halk arasındaki inanışlar, hikâyeleri anlatılana kadar mezarlarında yatmayı reddeden hayaletlerle doludur.
-Judith Herman, Travma ve İyileşme
Amigdalamızın tehlikeleri algılamak için nöronlarının yaklaşık üçte ikisini kullandığını anlatmaktadırlar. Sonuç olarak acı ve korku dolu olaylar, güzel olaylara göre uzun süreli hafızamıza daha kolay alınabilmektedir.
Yaşamda hissettiğimiz konfor ve desteğin sadece ebeveynlerimizle ilişkimizle değil, aynı zamanda sağlıkla ilişkili olduğu bilinir. Harvard Üniversitesi'nde gerçekleştirilen otuz beş yıllık bir çalışmanın sonucunda bulunan ikna edici nitelikteki kanıtlar, ebeveynlerimizle aramızdaki ilişkinin kalitesinin, yaşamımızın ilerleyen dönemlerinde sağlığımızı da etkilediğini göstermiştir.
İster anne babamızın duygularını rahimdeyken kalıtsal olarak alalım veya annemizle küçüklüğümüzdeki ilişkimizde bize aktarılsın ister bilinçdışı bağlılığımızla veya epigenetik değişiklikler yoluyla paylaşalım, bir şey çok açıktır: "Hayat bizi geçmişte çözümlenmemiş bir şeyle geleceğe gönderir."
Doğmamızı sağlayan insanlarla aramızdaki bağ, en güçlü bağdır. Kaç yıl geçerse geçsin, kaç ihanet yaşarsak yaşayalım, ailede ne kadar mutsuzluk olursa olsun hiç önemli değil. Kendi irademiz pahasına olsa bile onlarla bağımız devam eder.
-Anthony Brandt, Bloodlines