Zira halimiz derviş hali olmadıkça, bilgimiz ne kadar olursa olsun, o bilgi bizi hiçbir menzile taşımaz. Biz, sadece bilen ve yorulan oluruz. Kâmil insan olamayız. Bizim olduğumuz yerlerde duruşumuz, sözümüz, bakışımız, sesimizin tınısı dahi dervişçe olmuyorsa ve dervişliğimiz hissedilmiyorsa, biz yine kendimize dönmeliyiz. Bu dünya sahnesinin bir tekrarı daha yok. Bu muhabbetlerin, bu dostluğun, bu kulluğun bir daha tekrarı yok.