En Eski Sergüzeşt Gönderileri
En Eski Sergüzeşt kitaplarını, en eski Sergüzeşt sözleri ve alıntılarını, en eski Sergüzeşt yazarlarını, en eski Sergüzeşt yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ağlamak, uğradığımız felaketlere karşı vücudumuzda kalan son kuvvetin bir feryadıdır. Ağlayamadığımız zamanlar, bizde o iktidarın da mahvolduğu vakitlerdir ki, onun yerine geçen bir etkin sükunet, en şiddetli elem gözyaşlarından daha yakıcıdır.
Sayfa 34Kitabı okudu
-Bak, şu yıldızlar gecenin bu derin sükuneti içinde nasıl parlıyor. Ta şu ufkun üzerinde, senin gönlüne bakan iki çift yıldız, düşündüklerini Zühre yıldızına söylemek için ufuklara doğru uzaklaşan iki beyaz güvercini andırmıyor mu? Bunlar güzel, hepsi güzel. Fakat sen onlardan daha güzelsin...
Sayfa 66Kitabı okudu
Senin bana ne kadar tesir ettiğini biliyor musun? Beni gündüz düşündüren, gece sabahlara kadar uyutmayan hep sensin!
Sayfa 66Kitabı okudu
Bu fani hayat güzergahında ebedi olmaya layık ne kadar an ve saniyeler vardır.
Sayfa 69Kitabı okudu
Semada seherin renkleri, zeminde bir altın renkli sabah, çiçeklerden bir gelin odası, kuşların şarkılarıyla alkışlanan ilk aşk busesi, ebedi olmaya layık değil midir?
Sayfa 69Kitabı okudu
Hafıza...
Zavallı hafıza! Günden güne yok olduğunu hissettiğimiz, vücut denilen şu toprak yığıntısının üzerinde durmadan ölümsüzlüğe çalışır durur. Bir hüzün verici bakışı senelerce hatırlar. Bir sözü, bir gülüşü yıllarca saklar. Etrafından baş dönmesi verecek surette oldukça hızlı geçen bütün hatıraları ve üzüntüleri hemen zapt etmeye çalışır. Bu tahammülü güç mesai ile bütün kuvvet ve takati kaybolunca, bize ümit veren gelecek biter. Hayatımıza arkadaşlık eden mazi, unutuş okyanusu içinde mahvolur. O zaman, öldürücü bir surette yaralanmış bir asker gibi, bizi mezarın kapısına bırakarak, hizmetini terk eder.
Sayfa 69Kitabı okudu