Sessiz Kurban kitaplarını, Sessiz Kurban sözleri ve alıntılarını, Sessiz Kurban yazarlarını, Sessiz Kurban yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bu işler böyle olur zaten. Hiçbir şey söylememeye söz verirsin ama sonra güvendiğin birine söylersin ve onlar da başkalarına söyler, sen daha farkına bile varmadan herkesin bildiği bir şey olur
Jane Casey
Meave Kerrigan serisinin üçüncü kitabı.
Kitabın ilk 250 sayfası gerçekten yoruldum ve sıkıldım. Hatta ne kadar sabırlıyım diye kendime şaşırdım. Bişeyler olacak belli diye diye merakımdan devam ettim. İyi ki devam etmişim. 250’den 300’e kadar “işte, geliyor” dedim. 300’den sonuna kadar (kitap 499 sayfa) kitabı elimden bırakamadım.
Londra’nın ünlü avukatlarından Philip Kennford’un eşi ve ikiz kızlarından biri öldürülür. Philip ise odasında yarı baygın halde bulunur. İkizlerden Lydia ise bu katliamdan sağ kurtulur.
Katil kafamda birkaç kez değişti. En son şüphelendiğim kişi katil çıktı ama cinayetin gerekçesini asla tahmin edemezdim. Kitabın ilk yarısındaki boğucu detayları dikkate almazsak gayet başarılı bir kurguydu.
Seriye başlamayı düşünüyorsanız sırasıyla okumanızı tavsiye ederim. Bu kitapta özellikle ikinci kitapla bağlantılar vardı. Kopuk bir okuma olmaması için seriye sadık kalmak önemli diye düşünüyorum.
Philip Kenford pek dürüst olmayan bir avukat ve evinde ailesi ile birlikte saldırıya uğruyor. Eşini ve ikiz kızlarından birini kaybediyor. Olaya şahit olan ve çözümüne katkıda bulunabilecek tek kişi diğer kızı Lydia. Ama onun da sessiz kalmasıyla polisin işi zorlaşıyor.
Sessiz Kurban Jane Casey'den okuyup okurken en sıkıldığım kitaptı. Tam anlamıyla kitabın içine giremedim maalesef,belki biraz da benim hatam oldu bu. Çünkü hem aynı anda birkaç kitap okuduğumdan hem de yoğun olduğum bir zaman diliminde okuduğumdan da böyle oldu sanırım. Yine de yazarın diğer kitaplarına nazaran bariz şekilde daha az iyiydi ama asla kötü bir kitap değildi. Özellikle son kısımlarında olan olaylarla baya toparladı. Ters köşeleri vardı yine tabii ki,güzellerdi de. Ama kitabın geneline baktığımız zaman ortalamaydı derim.
Bu tarz kitaplarda karakterlerin yaşamlarına seri ilerledikçe daha da dahil olmamızı ve onları daha yakından tanımamızı seviyorum. Bu seride polisiye kısım her kitap için büyük ölçüde bağımsız olsa da ana karakterlerin hikayesi bağlantılı ilerliyor. Bu kitapta da böyleydi. Maeve ve Derwent atışmalarını okumak da ekstra hoşuma gidiyor,belirtmek isterim. Maeve zaten kelimenin tam anlamıyla bir kraliçe.
""Bu işler böyle olur zaten. Hiçbir şey söylememeye söz verirsin ama sonra güvendiğin birine söylersin ve onlar da başkalarına söyler, sen daha farkına bile varmadan herkesin bildiği bir şey olur."
"Hapishane, insanları koymak için bir yer, böylece onlar yokmuş gibi davranabilirsin. Bundan başka bir şey değil. Ancak aynı zamanda düşünmek için çok zamanının olduğu bir yer ve benim de yaptığım buydu."